İİK.'nin 50. maddesi göndermesi ile icra takipleri hakkında da uygulanması gereken, HMK.'nin 20. maddesi gereğince; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi ve taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurmaması sonucu, kararın kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak 'dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini' talep etmesi gerekeceği- Aksi takdirde, bu mahkemece 'davanın açılmamış sayılmasına' karar verileceği- Aynı kuralın, takip hukukunda da geçerli olduğu-
HMK'nun 119. maddesinin, dava dilekçesinde hiç adres bulunmayan hallerde uygulanacağı-
Davacıya eksik harcın tamamlanması için 15 günlük kesin süre tayin edilip, mahkemece eksik harcın verilen süre sonunda ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilse de, 6100 sayılı HMK'nun 94. maddesi uyarınca kanunun tayin ettiği sürelerin kesin olduğu, fakat verilen kesin sürenin de makul bir kesin süre olması gerektiği-
Çekişmeye konu parsel bakımından paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi ile yetinilmesinin gerekeceği-
Son celsede davacı vekilinin gönderdiği mazeret dilekçesinin Baro Temsilciliği tarafından sehven başka mahkemeye iletildiği ve duruşma saatinin geçmesinden sonra asıl mahkemeye intikal ettiği, mahkemece dava dosyasının daha öncesinde de işlemden kaldırıldığı gerekçe gösterilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, anlaşılmakla davacı vekilinin geçerli bir özrü bulunmasına karşın davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
İ.İ.K’nın 194. maddesi uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu dosyaların 2. alacaklılar toplantısına kadar duracağı, mahkemece bu husus üzerinde durulmadan tebligatın çıkarıldığı iflas müdürlüğünce çıkarılan tebligata cevap verilmediği ve duruşmaya gelmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Açılmamış sayılmasına karar verilen bir dava hiç açılmamış sayıldığından TMK.nun 713/1 fıkrasında yer alan kazanmayı sağlayan yirmi yıllık süreyi kesmediği; dolayısıyla taşınmaz üzerinde davacının aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetliğinin devam ettiği-
Borçlu şirket vekili tarafından açılan ihalenin feshi davasında, yetkisiz icra hukuk mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine takip alacaklısı vekilinin, -dosyanın yetkili ........ İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi- talebi ve bu talep doğrultusunda dosyanın Nöbetçi ........ İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi ile borçlu lehine usuli kazanılmış hakkın doğduğu, dolayısıyla alacaklının söz konusu talebinden vazgeçemeyeceği, vazgeçse dahi usuli kazanılmış hakkın gözetileceği-
6100 sayılı HMK'de duruşma gününün kalemden öğrenilmesi şeklinde bir bildirim usulünün olmadığı, mahkemece mazeretleri kabul edildiğine göre verilen duruşma gününün de usulüne uygun olarak davacılara bildirilmesi gerekeceği, usulüne uygun duruşma günü bildirilmeksizin dosyanın işlemden kaldırılmasına ve 3 ay sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kesin hüküm itirazının, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemenin de; (Yargıtay’ın da) davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hükümden (dava şartı yokluğundan) reddetmesinin gerekeceği, yine kesin hüküm itirazının, mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi, ilk defa Yargıtay’da (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) da, dahası bozmadan sonra da ileri sürülebileceği, bu bakımdan usuli kazanılmış hakkın istisnası olduğu ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir tesire haiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.