Açılmamış sayılmasına karar verilen bir dava hiç açılmamış sayıldığından TMK.nun 713/1 fıkrasında yer alan kazanmayı sağlayan yirmi yıllık süreyi kesmediği; dolayısıyla taşınmaz üzerinde davacının aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetliğinin devam ettiği-
Borçlu şirket vekili tarafından açılan ihalenin feshi davasında, yetkisiz icra hukuk mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine takip alacaklısı vekilinin, -dosyanın yetkili ........ İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi- talebi ve bu talep doğrultusunda dosyanın Nöbetçi ........ İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi ile borçlu lehine usuli kazanılmış hakkın doğduğu, dolayısıyla alacaklının söz konusu talebinden vazgeçemeyeceği, vazgeçse dahi usuli kazanılmış hakkın gözetileceği-
6100 sayılı HMK'de duruşma gününün kalemden öğrenilmesi şeklinde bir bildirim usulünün olmadığı, mahkemece mazeretleri kabul edildiğine göre verilen duruşma gününün de usulüne uygun olarak davacılara bildirilmesi gerekeceği, usulüne uygun duruşma günü bildirilmeksizin dosyanın işlemden kaldırılmasına ve 3 ay sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kesin hüküm itirazının, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemenin de; (Yargıtay’ın da) davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hükümden (dava şartı yokluğundan) reddetmesinin gerekeceği, yine kesin hüküm itirazının, mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi, ilk defa Yargıtay’da (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) da, dahası bozmadan sonra da ileri sürülebileceği, bu bakımdan usuli kazanılmış hakkın istisnası olduğu ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir tesire haiz olduğu-
Satış ilanının borçluya, alacaklıya ve tapudaki ilgililere tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliği ihalenin feshi nedeni olduğu- Şikayetçi taşınmaz hissedarına satış ilanı tebliğ edilmediği gibi şikayetçi borçluya TK'nun 21/2'ye uygun meşruhat içermeyen tebligat gönderildiğinden ihalenin feshi isteminin kabul gerektiği-
Basit yargılama usulünün uygulandığı istihkak davasında ve bu davaya karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında; davacı-alacaklı tarafın ilk yenilemeden sonra duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dilekçesinde, davacının iddiası ve talep sonucunun açık olması gerekli olup, aksi halde mahkemenin davacıya süre verip, dava dilekçesini açıklattırması gerekeceği-
Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı-
Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde konunun miras hukuku hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği, mahkemece, mahallin sulh hakimine durum bildirilmesi, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, atanacak temsilci ile davaya devam olunması gerekir iken davacı yüklenicinin vefatı sonucu yasal mirasçıların mirası reddetmeleri ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.