Mirasçı borçlunun borcundan dolayı mirasçıya intikal edecek hisse üzerin murisin sağlığında ve taşınmaz muris adına kayıtlıyken uygulanan haciz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği- Haciz işlemi murisin sağlığında uygulanmış olup, şikayetçinin hacizden haberdar olduğunu gösteren bir işlemi yada bir tebligata rastlanmadığı için, şikayetin süreden reddinin de doğru olmadığı-
5570 sayılı Yasa'ya göre haczi yasak olan emekli maaşı üzerine haciz konulmasına borçlu tarafından muvafakat edildikten sonra, icra müdürlüğünce uygulanan haciz işleminde yasaya aykırılık bulunmadığı-
Meskeniyet şikayetine konu taşınmaza başka bir icra dosyasında da haciz konulması ve ödeme taahhüdünde bulunulmuş olmasının haczin öğrenildiği anlamına gelmeyeceği-
Mahkemenin, "yurt dışından alınan emekli maaşlarının haczinin İİK'nun 83. maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi" gerektiği yönündeki gerekçesi yerinde ise de, "haczedilecek miktarın icra müdürlüğünce belirlenmesi" yönündeki gerekçesinin isabetli olmadığı, çünkü şikayet, icra müdürlüğünce yapılan haciz işlemine yönelik olup, sorunun çözümünün yine icra müdürlüğüne bırakılamayacağı-
Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinde yer alan "Belediye'nin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediyenin beyan edeceği mallar dışındaki belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-
HMK’nun , icra ve iflas kanununda bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK’nun da açıkça yollama yapılması (İİK. 50,68/a-IV vb.) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması halinde uygulanabileceği- Haczedilmezlik şikayetinin taraflar gelmeseler bile icra mahkemesince inceleme yapılıp, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği (İİK. mad. 18/3)- HMK. mad. 324 de düzenlenen “delil ikamesi avansının”, HMK.’nun 114. maddesini (g) bendinde belirtilen” gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olduğu ve bir ‘dava şartı’ niteliğinde olmadığı-
İcra mahkemesince verilen kararların tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebileceği, temyiz tarihinin ise, temyiz harcının yatırıldığı veya temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği tarih olduğu- Şikayet başvurusunun incelenmesinde icra mahkemesince taraflar gelmese bile karar verileceği, dosyanın işlemden kaldırılmayacağı-
İcra müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yasal zorunluluktan kaynaklandığı için kesintilerin İİK. nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınmasının mümkün olmadığı- Anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartışılması gerekeceği-
Konkordato mühletinin sona ermesi ile "takip yapma yasağı"nın ortadan kalkacağı ve konkordatonun ticaret mahkemesindeki onama aşamasında dahi icra takibi yapılabileceği (durmuş olan takiplere devam edilebileceği)-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.