Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinde yer alan "Belediye'nin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediyenin beyan edeceği mallar dışındaki belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-
HMK’nun , icra ve iflas kanununda bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK’nun da açıkça yollama yapılması (İİK. 50,68/a-IV vb.) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması halinde uygulanabileceği- Haczedilmezlik şikayetinin taraflar gelmeseler bile icra mahkemesince inceleme yapılıp, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği (İİK. mad. 18/3)- HMK. mad. 324 de düzenlenen “delil ikamesi avansının”, HMK.’nun 114. maddesini (g) bendinde belirtilen” gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olduğu ve bir ‘dava şartı’ niteliğinde olmadığı-
İcra mahkemesince verilen kararların tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebileceği, temyiz tarihinin ise, temyiz harcının yatırıldığı veya temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği tarih olduğu- Şikayet başvurusunun incelenmesinde icra mahkemesince taraflar gelmese bile karar verileceği, dosyanın işlemden kaldırılmayacağı-
İcra müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yasal zorunluluktan kaynaklandığı için kesintilerin İİK. nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınmasının mümkün olmadığı- Anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartışılması gerekeceği-
Konkordato mühletinin sona ermesi ile "takip yapma yasağı"nın ortadan kalkacağı ve konkordatonun ticaret mahkemesindeki onama aşamasında dahi icra takibi yapılabileceği (durmuş olan takiplere devam edilebileceği)-
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği ve İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekeceği- Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği- Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden” yapılan tebligat işlemi geçersiz olduğu-
Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyet askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93/1 maddesi uyarınca; sigortalılar ve hak sahiplerine bağlanan gelir, aylık ve ödeneklerin nafaka borçları dışında haczedilemeyeceklerinden, borçlunun “SSK emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması” na yönelik şikayetinin kabulü gerekeceği-
Borçlunun limited şirketteki hissesinin ister senede bağlansın ister bağlanmasın haczedilebileceği, haczin İİK'nun 94. maddesi uyarınca yapılacağı-(İİK 94) TTK’nun 596/2. maddesi hükmünün haczedilen hissenin cebri icra yolu ile satışından sonra hissesi haczedilen şirkete, alıcıya karşı payı gerçek değeri üzerinden devralmayı önerme hakkı verdiği, mahcuz hissenin satışından önce, haciz aşamasında, şirketin böyle bir öneride bulunma hakkının mevcut olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.