Haksız el koymadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacının aracın uzun süre davalı yedinde kalmasına sebebiyet vererek zararın artmasında kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacının müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu gözetilerek hükmedilecek tazminat miktarından TBK. mad. 52 gereğince uygun miktarda indirim yapılması gerektiği-
Haksız eylemde zararın kapsamının eylem tarihine göre belirlenmesi gerektiğinden, mahkemece elkoyma tarihindeki küçükbaş hayvanların değeri tespit edilerek belirlenen miktardan müterafık kusur indirimi yapılması gerekeceği-
Haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istemi-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Haksız el koyma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemi-
Haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemi-
CMK'nun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na aykırılık nedeni ile kamu davası açılan somut olayda; suç tarihi 25/07/2008 olup, davacı hakkında yukarıda anılan dönemden sonra soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü, elkoyma tarihi itibari ile devlete karşı açılacak olan tazminat davalarında CMK'nun 141 ve 142. maddeleri uyarınca; ağır ceza mahkemeleri görevli olduğundan, dava dilekçesinin davalı İl Özel İdaresi yönünden görev yönünden reddedilmesi gerektiği-
Konteynerleri haksız olarak alıkoyan davalıdan haksız fiil hükümlerine göre tazminat talep edilmiş olup haksız alıkoyma sürecinde davacının zararının mütemadi olduğunun kabulü gerektiği- Geçen süre zarfında, davalı tarafından konteynerlerin kullanılmadığı veya başkasına kullandırmadığı, davacı tarafından da sadece haksız alıkonma yüzünden uğranılan zararın talep edildiği anlaşıldığından, somut olaya fuzuli işgal veya gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeye ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanamayacağı- Davalının eylemi nedeniyle yoksun kalınan kazancın tazminat olarak talep edildiği uyuşmazlıkta, zararının sürekli ve belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresinin o günden itibaren işlemeye başlayacağı- Davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu gözetilerek, 6101 s. TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 5. hükmü de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Davacının talebinin kötü niyetli zilyedin sorumluluğunun düzenlendiği TMK’nin 995. maddesi kapsamında değerlendirilerek (ecrimisilde uygulanması gereken) beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Haksız el koyma nedeniyle tazminat istemi-
Ceza davasının beraatle sonuçlanmaması, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilerek ortadan kalkması gerekçe gösterilerek haksız el koyma nedeninden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiş ise de, bu durumun ancak belirlenen tazminat miktarından bir miktar indirim yapılması sebebi olabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.