Tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresinin tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanması gerektiği- Beyanlar nazara alındığında yazı içeriğinin görünür gerçeğe uygun olduğu, yazının içeriği itibarıyla çok sayıda süt üreticisini ilgilendiren bir konuda yazılması nedeniyle kamu yararının gerçekleştiği, yazıda kullanılan ifadeler ve yazılış şeklinin de eleştiri sınırlarını aşmadığı, davacının kişilik haklarının ihlal edilmediğinin kabulü gerekeceği-
Boşanma
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Dava tarihinden sonra, yargılama safhasında barışan tarafların, kendi istekleri ile beraber yaşamaya devam ederken; boşanma davasının, davacının talebi ile vekili tarafından takip edilmediği, fakat dava tarihinden sonra, beraber yaşarlarken taraflar arasında meydana gelen fiziksel şiddet olayı sebebiyle davacının talebi üzerine dava yenilenerek yargılamaya devam edildiği- Boşanma hükmünün ferileri olan maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu olması gerekmekte olup; davacının, dava tarihinden sonra davalıyla beraber yaşayarak davalıdan kaynaklı kusurları affetmiş olduğu, ancak; her davanın seyri açıldığı tarihteki hukuki ve fiili duruma göre devam edeceği için af olgusu, sadece taraflar arasında yaşanılan son olaydan önceki vakıalarda sonuçlarını doğuracak olup, tarafların dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylara dayanarak başka bir boşanma davası açabileceği-
Yayının yapıldığı günde ortaya çıkan duruma, diğer bir anlatımla, görünür gerçeğe uygun yayın yapıldığı, yayının hukuka uygunluk sınırları içinde kaldığı-
Davacı kocanın boşanma davası kabul edildiğine göre, sadece davacı koca yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı kadın yararına da vekalet ücreti takdirine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Cevap dilekçesinde uyuşmazlığın çözümü ile ilgisi olmayan ve hakaret içeren ifadelere yer verilmesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği–
Yazı davacıyı aşağılayıcı ve incitici nitelikte olmadığından davacının kişilik haklarına hukuka aykırı şekilde yapılmış bir saldırının bulunmadığı-
Davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış ve Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmediğinden, manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
E. ve söylemlerinin daha uygun bir dil kullanılarak eleştirilebilecekken "yüzsüz" nitelemesi ile eleştirilmiş olmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.