Kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemi-
Somut bir takım emareler bulunduğuna göre şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığı sonucuna varılmasının gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların fazla olduğu- Davalı-karşı davacı kadının dosyadaki delillere göre ev hanımı olduğu ve kendisine yoksulluk nafakası hükmedildiğinin anlaşıldığı, kendisi yoksul olan kişiden ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası alınamayacağı hususu gözetilmeden davalı-karşı davacı kadının velayeti babaya bırakılan ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası ile sorumlu tutulmasının doğru bulunmadığı-
Erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, silahla tehdit ettiği ve kadının ailesi ile ilgilenmediği, davalı kadının da erkeğe ve erkeğin annesine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler söylediği nazara alındığında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu anlaşıldığı- Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğundan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerektiği-
2. HD. 30.05.2018 T. E: 2016/19219, K: 6971-
Davalının yapmış olduğu şikayete konu olay hakkında dinlenen davacının meslektaşı tanığın ifadesi de dikkate alındığında, davalının sarf ettiği iddia edilen sözlerin tehdit amaçlı söylenmediği, daha önce aralarında geçen olaylardan kaynaklandığı anlaşıldığından, söylenen sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davacı kocaya yüklenen davranışların, davalının kişilik hakların saldırı niteliğinde olması gerekeceği-
Dava konusu haberin bu olay yeri inceleme tutanağına göre yapıldığı anlaşıldığından davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığından söz edilemeyeceği ve korunması gereken üstün kararın basın özgürlüğü olduğunun benimsenmesinin gerekeceği-
Kural olarak bir kimsenin resminin izinsiz yayınlanmasının hukuka aykırı olup kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği-
Davacının davalı banka ile imzaladığı kiralık kasa sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.