Davaya konu edilen yayında yazının içeriği ve veriliş şekline göre konunun güncel, kamuoyunu ilgilendiren, görünür gerçeğe uygun olduğu ve davacının yayının yapıldığı günlerde kamuoyunun gündeminde olan bir şahsiyet olduğu anlaşılmakta olup, dava konusu yazı içeriğinde davacının özel hayatından bahsediliyor ise de yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde saldırı amacı taşımadığı, kamuoyunun gündeminde olan bir kişi hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesinin ön planda tutulduğu anlaşıldığından ve yazının bütününe bakıldığında davalı gazetede yayınlanan yazıda davacının basına verdiği demeçlerin eleştirisel açıdan kaleme alındığı anlaşıldığından, davalı gazete de yayınlanan yazısının demokratik bir toplumda “çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce” kavramları kapsamında kabul edilmesi gerekmekte olup, davacının kişilik haklarına saldırının oluşmadığı-
Ceza mahkemesinin maddi vakıa tespiti hukuk hakimini bağlayacağından somut olayın özelliği itibariyle anılan ceza mahkemesindeki kararın kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davacının yayın sırasında kekelediğinin ve şaşırdığının ileri sürülmesi eleştiri niteliğinde olduğundan; "böğürme" nitelemesinin de davacıya yönelik olmayıp davacı dışında kalan genel bir kitleye yönelik olduğu anlaşıldığından, yapılan yayının tümü gözetildiğinde davacının kişilik haklarına saldırı olgusunun gerçekleşmediği-
Dava konusu yayında, basının haber verme ve eleştiri yapma sınırları aşılarak; güncel olmayan bir davanın gündeme getirildiği, davacıya yöneltilen suçlamaların gerçek olmayıp sadece davacının kişisel özelliklerini aşağılamak (tahkir) amacına yönelik olarak, anlatılmak istenen konunun amacına uygun olmayan sözcüklere yer verildiği sonucuna varıldığından davacının kişilik haklarının zarara uğradı-
Basın yoluyla şahsiyet haklarına saldırı dolayısıyla manevi tazminat istenmesi, yazılı ve görsel basın işlevini yerine getirirken, yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliği gözeteceği, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi koruyacağı. Basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapacağı, o anda görünürde var olup sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu olmayacağı-
Dava konusu yayın olay tarihinde beliren görünür duruma uygun olup genel anlamda eleştiri sınırları içerisinde kaldığından davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.