Basın yoluyla şahsiyet haklarına saldırı dolayısıyla manevi tazminat istenmesi, yazılı ve görsel basın işlevini yerine getirirken, yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliği gözeteceği, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi koruyacağı. Basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapacağı, o anda görünürde var olup sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu olmayacağı-
Dava konusu yayın olay tarihinde beliren görünür duruma uygun olup genel anlamda eleştiri sınırları içerisinde kaldığından davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı-
Dava konusu yayının yer aldığı gazete künyesinden, yayın sahibinin … A.Ş., Yönetim Kurulu Başkanının ise … olduğu anlaşıldığından yayın tarihinde yürürlükte bulunan 5187 sayılı Basın Kanununa göre davalı …’ında diğer davalılarla birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, bir parti lideri olması yanında Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olup, toplumsal ve bireysel taleplere karşı takındığı tutum ve davranışları, kamuoyu nezdinde tartışılabilir ve sert de olsa eleştirilebilir olduğundan; eleştiride bulunmak da, basının Anayasal görevleri arasında olduğundan kişilik haklarına saldırı olmadığı-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Dava konusu yazıda, davacının eski görev yerine iade işlemi dile getirilirken;davacı hakkında olumsuz bilgiler bulunan ve bu sebeple Başbakanlıktaki görevinden uzaklaştırılan bir kimse olarak tanıtılmak istenmiş; bu haliyle yayında , özle biçim arasındaki denge aşıldığından amacı aşan, konu ile ifade arasında düşünsel bağ bulunmayan davaya konu haberin hukuka uygun sayılmasına olanak bulunmadığından; mahkemece davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.