Kazanın oluşumunda, kendi kullandığı araçla hayatını kaybeden sigortalının kusurlu olup, kendi dışında 3. bir kişinin kazaya etkisinin bulunmadığı, araç işleteni olan davalının da sürücü belgesi olmayan sigortalıya aracını vermekten Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde sorumluluğunun doğacağı, araç işletenin kazanın oluşumundaki kusur payının bilirkişi marifetiyle araştırılması gerekeceği-
Rücuen tazminat istemi-
Dava konusu olayda; davalıların başhekim ve hastane müdürü olarak görev yaptığı hastanenin yeni yapılan bir hastane olması, davalıların kasıtlı davrandıklarına ilişkin dosyada delil bulunmaması ve olayın oluş şekli dikkate alındığında tahsiline karar verilen zarar miktarından, TBK. mad. 51 gereğince de uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
26.12.2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemi-
Tavzih ile taraflardan her birinin, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tavzih yolu ile giderilemeyeceği-
Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin davada, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gideren, itirazları karşılayan, Yargıtay ve taraf denetimine açık, hesaplama yapılırken Tarım Müdürlüğü verilerine dayanan, yapılmayan giderleri göz önünde bulunduran bilirkişi raporu hazırlatılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği-
Trafik iş kazası sonucu vefat eden ve geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalılara yapılan peşin sermaye değerli gelirler, harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
Davacının, davalıların ihmali sonucu SGK'ya ödenen idari para cezası ve gecikme zammının ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep ettiği; mahkemece, talep kısmen kabul edildiğine göre, tespit edilecek ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi gerekirken; faiz yönünden bir karar verilmemiş olmasının yerinde olmadığı-
Bir kısım müşterilerin hesabından zimmetine para geçiren kişi vefat ettiğinden, terekesinin zimmete geçirilen bedeli davacı bankaya aynen iade etmesi gerektiği- Diğer davalılar da kendilerine havale edilen paraların müteveffa ile aralarındaki alacak-verecek meselesine konu şahsi paralar olduğunu ispat edemediklerinden, ispat yükünün ters çevrilerek davacı bankaya yüklenmesinin isabetsiz olduğu ve davalıların müteveffa ile birlikte iştirak halinde hareket ettiklerinden dolayı müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği-
İlamda bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak karar verildiği anlaşılmakla, hükme esas alınan bu rapor da dosya arasına getirtilerek, buna göre hükümde belirtilen olay tarihlerinden itibaren doğan alacaklar için Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesiyle talep edilen faizin denetlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.