26.12.2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemi-
Tavzih ile taraflardan her birinin, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tavzih yolu ile giderilemeyeceği-
Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin davada, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gideren, itirazları karşılayan, Yargıtay ve taraf denetimine açık, hesaplama yapılırken Tarım Müdürlüğü verilerine dayanan, yapılmayan giderleri göz önünde bulunduran bilirkişi raporu hazırlatılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği-
Trafik iş kazası sonucu vefat eden ve geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalılara yapılan peşin sermaye değerli gelirler, harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
Davacının, davalıların ihmali sonucu SGK'ya ödenen idari para cezası ve gecikme zammının ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep ettiği; mahkemece, talep kısmen kabul edildiğine göre, tespit edilecek ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi gerekirken; faiz yönünden bir karar verilmemiş olmasının yerinde olmadığı-
Bir kısım müşterilerin hesabından zimmetine para geçiren kişi vefat ettiğinden, terekesinin zimmete geçirilen bedeli davacı bankaya aynen iade etmesi gerektiği- Diğer davalılar da kendilerine havale edilen paraların müteveffa ile aralarındaki alacak-verecek meselesine konu şahsi paralar olduğunu ispat edemediklerinden, ispat yükünün ters çevrilerek davacı bankaya yüklenmesinin isabetsiz olduğu ve davalıların müteveffa ile birlikte iştirak halinde hareket ettiklerinden dolayı müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği-
İlamda bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak karar verildiği anlaşılmakla, hükme esas alınan bu rapor da dosya arasına getirtilerek, buna göre hükümde belirtilen olay tarihlerinden itibaren doğan alacaklar için Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesiyle talep edilen faizin denetlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 s. K. mad. 21 uyarınca tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece, hak sahiplerinden bakımından hesap raporunda belirlenen gerçek zararın, bağlanan gelirin ilk peşin değerinden düşük çıktığından bahisle gerçek zararın kusur karşılığına hükmedilmişse de; gerçek zarar hesap raporunda; 5510 s. K. mad. 19. ve 34 uyarınca, ölenin gelirinin % 70’i dağıtıma esas tutularak, çocuk yoksa, bu meblağın % 75’i eşe, çocuk varsa, eşin payı (% 70 üzerinden) % 50’ye düşürülerek, her bir çocuk için % 25 oranı üzerinden payların dağıtılması gerektiği ve orta öğrenimin zorunlu olması nedeniyle hak sahibi erkek çocuğunun 20 yaşında gelirden çıkacağı gözetilmeksizin, 18 yaşına kadar destekten yararlanacağının kabul edildiği anlaşılmış hak sahibi yönünden, hesap raporunda belirtilen esaslara uygun hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek gerçek zarar hesabı yapılması gerektiği-
Kurum zararının tazmini istemi-
Alacak davasında anılan Yönetmelik’in 14. maddesi uyarınca ve davacının ıslah dilekçesindeki talebi gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden ticari faiz yürütülmesi gerekirken, davalının yasal faiz ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.