Tebliğ işleminin geçerliliğinin, PTT memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlı olduğu, gerekli tevsik işleminin hakimin denetimini sağlayacağı ve muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacağı, tebligatlarda tebliğ tarihinin iki numaralı fişin (ihbarnamenin) kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesinin ve geçerli sayılabilmesinin, PTT memurunun araştırmayı mutlaka yapmasına ve muhatabın o anda adreste olmamakla birlikte tevziat saatlerinden sonra geldiğinin tevsik edilmesine bağlı olduğu, eğer açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse PTT memurunun, çekinme nedeniyle araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetineceği-
Taşkın yapı sahibinin taşkın yapıyı yaptığı sırada taşınmazın kendine ait olduğu veya ileride tarafına devredileceği düşüncesiyle bina yapması gerekeceği ve yapılan bu binanın da imar planına aykırı biçimde bulunmamasının gerekeceği-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin  04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Mahkemece yerinde keşif yapılarak, raporlar arasındaki çelişkileri giderir şekilde inceleme yapılıp taşkınlığın yanılma sınırları içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, davacının talep ettiği tazminat belirlenirken taşkın arzın değeri, taşkın yapının değeri ve taşkınlık nedeniyle varsa davalının taşınmazında meydana gelen değer kaybının saptanması, taşkın kısmın ifrazının mümkün olup- olmadığının açıklığa kavuşturulması, ifrazı mümkün ise TMK’ nun 725. maddesinin değerlendirilmesi, ifrazın mümkün olmaması halinde istek de gözetilmek suretiyle irtifak hakkı tesis edilip edilemeyeceği üzerinde durulması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-
Acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce ödenip ödenmediği tespit edilip, ödenmemiş ise bedelin tamamına davadan 4 ay sonrası için, ödenmiş ise sadece fark bedele faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu olayda, davacının taşınmazı satın aldığı tarihte, tapu kaydında kamulaştırma ile ilgili bir şerh olmayıp, satın alma tarihinden önce yapılan kamulaştırma nedeniyle davacı mahkeme kararı ile taşınmazının bir bölümünü kaybettiğine ve bir bölümü üzerinde de irtifak kurulduğuna göre davacının uğradığı zarardan Devletin sorumlu olacağı-
Mecra hakkı tesis edilecek taşınmazların tapulu olması gerektiğinden bilirkişi raporuna göre mecra hakkı tesisin edilen yerin Hazineye ait ve tapusuz olduğu anlaşılan su arkından geçirilmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Taşkın yapı malikinin ancak iyi niyetli olması, imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği zarar arasında aşırı bir farkın bulunması halinde uygun bir bedel karşılığında temliken tescil davası ile taşan kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebileceği–
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/son maddesi uyarınca; irtifak hakkı karşılığının, bu hak nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek olan değer kaybı olduğu; bu itibarla,dava konusu tşınmazdan geçen enerji nakil hatları ve güzergahları açıkça tespit edildikten sonra, taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki değerine göre meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve bu oranla taşınmazın tüm değerinin çarpılması sonucu, irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerektiği- 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35.maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğundan, 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiği ve dava konusu taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle taşınmaza 1990'dan sonra el atıldığı anlaşıldığından, hükmedilen bedele ilişkin nispi harç alınması gerektiği-
Uyuşmazlık, usul ve yasaya aykırı yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.