Katkı alacağına ilişkin zamanaşımı konusunda Borçlar Kanununun 125. maddesindeki on senelik zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerekeceği-
Tasfiyeye konu taşınmaz ve araç, uzun vadeye yayılan kredi ile satın alınmış ve mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle vadeye yayılmış borç görünmekte ise de, söz konusu borçların peşin sermayeye çevrilmiş karşılığı bulunarak mal rejiminin tasfiyesinde borç olarak göz önünde bulundurulması, buna göre davacının artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Kadına özgü ziynet eşyalarının, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça; evlilik sırasında, kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun, kadın eşe bağışlanmış sayılacağı ve artık onun, kişisel malı niteliğinde olacağı; ancak, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların, onların paylı mülkiyetinde sayılacağı-
Gerek davacı gerekse davalı tarafça dava konusu araca ilişkin olarak usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, mahkemece ortada açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davalının harçlandırılmış bir davası bulunmadığı da gözden kaçırılarak aracın davalıya ait olduğunun tespiti ile davacı tarafından aracın kaydının davalıya devredilmesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
TMK.nun 229/1. fıkranın 1 ve 2. bentlerinde belirtilen mal varlığı değerlerinin mal rejiminin sona ermesi anında mevcut bulunmadığı, çünkü malların elden çıkarılmış mallar olduğu, fakat artık değerin bulunmasında teorik olarak ya da kağıt üzerinde hesaba katılacakları, ekleme sonrası oluşan artık değerden hesap yoluyla elde edilen katılma alacağını bir eş diğer eşten elde edebilirse eklenecek değer olarak ifade edilen bu tür işlemlerin geçerliliğini koruyacakları-
Katkı payı ve artık değere katılma alacağı isteği-
Yargıtay'ın sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşlerin arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerektiği, başka bir anlatımla şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerektiği, bunun da mal rejiminni sona ermesi ile gerçekleşeceği-Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşulu olduğu, mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılması gerektiği-Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın "görülebilirlik ön koşul yokluğu" ndan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağının hesaplaması yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulması gerekeceği, uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınması gerekeceği, bu durumda mahkemece, alım tarihindeki değer tespiti, kalan kredi borcu ve hesaplamada açıklanan eksiklik ve hatalar giderildikten sonra Yasa ve yerleşik Daire uygulamasına uygun şekilde hesaplama yapılıp temyiz edenin sıfatı gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde davacının katılma alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu aracın eşler arasında edinilmiş malları katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınmış olması halinde, bu mal rejiminin başladığı tarihten aracın satın alındığı tarihe kadarki dönemde davacı kadının geli­riyle bu araca sağlayabileceği katkı oranının (değer artış payının) bilirkişi incelemesiyle tespit edilip, belirlenen bu oranla aracın tasfiye tarihindeki değerinin çarpımı sonucu elde edilecek bedele hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların boşanma davasındaki anlaşmalarının boşanmanın feri niteliğinde hususları içermesi halinde, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebini kapsamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.