1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkıda bulunması gerekeceği-
8. HD. 25.06.2019 T. E: 2018/13571, K: 6421-
Boşanma dosyasının yargılama tutanağında bulunan ‘’alacak, eşya…’’ ibarelerinin mal rejimi tasfiyesini de kapsayacağı-
Her iki araç alım tarihide 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra alındığına göre eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden davanın katkı payı alacağı olarak değil edinilmiş mallara katılma alacağı olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Saptanan bu durum karşısında tarafların çalıştıkları tarihten, 890 ada 18 sayılı parselde bulunan dairenin alındığı 10.12.1999 tarihine kadar her birinin ayrı ayrı toplam gelirlerinin hesaplanmasının, eşlerin sosyal statüleri ve mesleki kariyerleri gözetilerek her eşin olağan koşullarda yapabilecekleri giderlerinin saptanmasının, davalı Şeref Akçakaya'nın 743 sayılı TKM.nin 152. (yeni TMK.’nun 186.) maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü de gözönünde tutularak yaptığı giderlerinde kişisel giderlerine eklenmesinin, her eşin toplam giderlerinin, kişisel gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmesinin ve böylece her eşin yapabileceği tasarruf miktarının bulunmasının, toplam tasarruf miktarı karşısında, davacının tasarruf oranının belirlenmesinin ve belirlenen bu oranın, davanın açıldığı 04.07.2007 tarihine göre belirlenecek taşınmazın gerçek değeri ile çarpılması sonucu bulunacak miktarın davacının katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Eşler arasında evliliğin yapıldığı 15.11.1988 tarihinde TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 01.01.2002 tarihinde boşanma davasının açıldığı 23.06.2005 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, (TMK.m. 202, 4722 sayılı Kanun.m.10/1) eşler arasındaki mal rejiminin TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 23.06.2005 tarihinde sona erdiği-
Taraflar arasında evliliğin başlangıcında var olan güven ortamının sarsılmış olması sebebiyle, yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesine karar verileceği-
TMK'nun 235/1 maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye için hesaba katılacağı husus nazara alınarak mal rejiminin sona ermesinden yaklaşık dört ve iki yılı aşkın bir süre önce satılan taşınmazların tasfiye esnasında mevcut olduğu ya da başka malvarlığının edinilmesinde kullanıldığı davacı tarafça ileri sürülüp kanıtlanamadığına ve ayrıca davacı tarafça 4271 sayılı TMK'nun 229. maddesindeki hususların somut olayda gerçekleştiği de ispatlanamadığına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın kredi borcu nedeniyle elden çıkarıldığının kabulü mümkün omadığı, aksi davalı tarafından ispatlanmadığından taşınmazın edinilmiş mal olarak kabulü ile boşanma dava tarihinden 2 ay 20 gün önce elden çıkarılan taşınmazın TMK'nun 229 ve 235/2 maddesi gereğince elden çıkarıldığı tarihteki değerinin tespiti ile bu değerin yarsına aynı yasanın 236/1 maddesine göre katılma alacağı olarak karar vermek gerekeceği-
Artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin davada, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri mal varlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulması, uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınması gerektiği- Davaya konu aracın kredi ile alındığı kabul edilerek boşanma dava tarihi sonrasına sarkan kredi ödemelerinin taşınmazın güncel sürüm değerinden çıkarılması ile elde edilen değerin yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmişse de, mahkemece öncelikle araç alımının tamamının mı yoksa bir kısmının mı kredi ile karşılandığının belirlenmesi, tamamının kredi ile karşılanması halinde, çekilen kredinin evlilik içine isabet eden taksit tutarının, toplam taksit tutarına oranlanarak, bulunacak oranın, taşınmazın karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri ile çarpılıp, artık değerin tespiti, bu miktarın yarısının davacının katılma alacağı olacağının dikkate alınması, aracın bir kısmının kredi ile karşılandığının belirlenmesi halinde ise, kredi dışındaki ödemenin kişisel mal olduğuna yönelik iki taraf iddiası ispatlanamadığından edinilmiş mal olarak kabulü ile krediyle karşılanan bölümün edinme değerine oranlanması, bu oranın taşınmazın karar tarihine en yakın sürüm değeri ile çarpılması, bulunacak miktar ile kredinin evlilik içine isabet eden ödemelerin, toplam kredi ödemelerine oranlanması ile tespit edilecek oranla çarpımı neticesi bulunacak miktar ile toplanarak artık değerin belirlenip yarısı oranında davacının katılma alacağı olduğunun kabul edilmesi, hüküm kurulurken  tarafların usuli kazanılmış haklarının gözetilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.