Miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nun 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteği-
Miras payının devrine konu sözleşmelerin, ayni hakkı (mülkiyet) içerdiğinden zamanaşımına tabi olmaması gerekeceği-
TMK. m. 706, 6098 sayılı TBK. m. 237 ve Tapu Kanunun 26. maddesi hükümlerine göre, tapulu taşınmazların satış ve devri tapu sicil memuru önünde yapılacak resmi sözleşme ile geçerli olacağı- Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olduğu, (TMK.nun 677. mad.) resmi şekil şartı öngörülmediği- Terekeye dahil taşınmazlar, paylaşılması ya da elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi ile miras malı olmaktan çıkacağı, bu aşamadan sonra paydaşlar arasındaki ilişki miras ilişkisi olmayıp mal ortaklığına dönüştürüldüğünden paylı mülkiyet esaslarına göre malik olan kişiler arasındaki paylaşım ve pay devrinin genel kurala göre tapu sicil memuru önünde resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu-
Davanın mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mirasçılardan bir kısmının davayı kabul etmesine değer vermek gerekir. Bunu engelleyen bir kanun hükmü de bulunmamaktadır. Bir mirasçı terekeye dâhil bir taşınmaz için miras payı veya miras payının devri hukuki sebeplerine dayalı olarak diğer mirasçılara karşı her zaman tek başına dava açma olanağına sahip bulunmaktadır. TMK.’nun 702. maddesinde yer alan oybirliği kuralı mirasçılar arasında açılıp yürüyen davalarda uygulanmamaktadır. Bu tür davalar anılan kuralın istisnasını oluşturmaktadır. Davalılardan bazıları davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Bu durumda davayı kabul eden kişilerin payları bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
TMK'nun 677/son (743 sayılı TKM'nin 612) maddesi gereğince taraflar arasında Noterde yapılan sözleşmenin, mirasçılar arasındaki paylaşıma katılma yetkisi vermeyeceği, ancak paylaşma sonucunda mirasçılara özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlayacağı-
Mirasbırakanın sağlığında, mirasçılardan birisinin miras payını -ivazlı ya da ivazsız- mirasbırakanın oluruyla başka bir mirasçıya devredebileceği -
Miras payının devri sözleşmesinden sonra el birliği ortaklığı paylı mülkiyete dönüştürülerek tapuda mirasçılar adına tescil işlemi gerçekleştiğinden sözleşmeden dönme nedeniyle pay devri sözleşmesi bozulmuş olduğundan davanın reddi gerekeceği-
Her iki içtihadı birleştirme kararının kapsamında da görüldüğü üzere geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin istenmesinin mümkün olduğu, davacının, harici satış senedine dayalı olarak iptal ve tescili sağlamadığını ve artık ümidinin kesildiğini, açtığı bu davayla öğrenmiş bulunduğu, içtihadı birleştirmede sözü edilen ferağdan dönme ve imtina tarihinin, saptanan bu durum karşısında harici satış senedinin düzenlendiği 10.01.1996 tarihi olmayıp davanın açıldığı 04.05.2011 tarihi olduğunun kabulünün gerekeceği, şu durum karşısında Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde açıklanan on yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda dolmadığı-
TMK.nun 676. maddesine göre mirasçılar arasında terekeye dahil tapulu bir taşınmazdaki pay devrinin yazılı olması şartı ile geçerli olduğu, davacının dayanmış olduğu 02.06.2004 tarihli sözleşme anılan yasa maddesine uygun olarak düzenlenmiş ise de, pay devrinden sonra tarafların bir araya gelerek tapuda paylı şekilde intikal yaptığından taraflar arasındaki sözleşmeye değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, çünkü tapuda resmi biçimde yapılan işlem sonucu (elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi) mirasçıların 02.06.2004 tarihli paylaşım sözleşmesinden döndüklerinin ve sözleşmenin böylece bozulduğunun kabulünün gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.