İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilebileceği, takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoksa da, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerektiği-
İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetlerin ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olduğu ve süresiz olarak icra mahkemesince incelenmesi gerektiği-
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinin bir tür tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu’na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
İİK’nun 150/ı maddesi gereği ipotek borçlusuna hesap özetinin tebliğ olunduğu 10.07.2008 tarihinden önce adı geçenin 20.11.2007 tarihinde ölmüş olduğu ve dolayısıyla, İİK'nun 150/ı maddesindeki hesap özeti tebliğ zorunluluğunun yerine getirilemediği anlaşıldığından örnek (6) icra emri çıkarılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte icra emrinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Türk Gemi Sicilinde kayıtlı bir gemi için alınan «rehin hakkı tesisine ilişkin» kararların, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, buna karşın yabancı bandrollü gemiler yönünden böyle bir zorunluluğun bulunmadığı, çünkü yabancı gemilerin başka bir ülkede gemi siciline kayıtlı olsalar bile Türkiye’de İİK. 23/III uyarınca taşınır hükmünde oldukları—
Tereke defterine kaydedilen borç için, tereke defterinin niteliği -
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK.nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı-
Borçlunun, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu konuda bir rakam belirtmediği, o halde faize yönelik şikayetin ise kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.