«Borçlu câri hesabı», «kısa, orta, uzun vâdeli kredi şeklinde işleyen nakdi kredi» ve «gayri nakdi kredi»yi teminat altına almak için kurulmuş olan ipoteklere dayanan takiplerde -ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermese bile- İİK. mad. 150ı’deki formalitenin yerine getirilmiş olması halinde, borçluya icra emri gönderilmesi gerekeceği, ödeme emri gönderilemeyeceği—
Limited Şirket Ortaklarının ilamda yazılı olan şirket borcundan dolayı doğrudan doğruya takip edilemeyecekleri, ortaklar adına icra emri düzenlenemeyeceği–
Takip talebinde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığının -«harca esas değer» olarak- gösterilmiş olmasına rağmen, o «icra emri»nde bu zorunluluğa uyulmamış olmasının, «icra emrinin iptaline» neden olacağı–
Dosya içinde yer alan bilgilere göre borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarının 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz etmediği anlaşılmışsa da, borçlu tarafından dava dilekçesinde bahsedilen ihtarname tarihi olan 19/01/2009 tarihinden sonra borç yapılandırılması gereği yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin alacaklı tarafından cevap dilekçesi ekinde ödeme tablosu sunulduğunun görüldüğü, bu durumda, mahkemece, borçlunun hesap kat ihtarından sonraki ödeme iddiasının, değerlendirilerek, yapılandırma gereği yapılmış ödemeler olup olmadığı da sorularak, ödeme belgelerinin İİK'nun 33. maddesi bağlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılarak, ödemelerin İİK' nun 33. maddesi kapsamında olduğu sonucuna varılırsa, gerektiğinde, Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerekeceği-
İcra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu- İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden ve genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olduğundan, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptalinin talep edilemeyeceği-
"Borcunuzu Hemen Öderseniz" başlığı ile yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri  olmasa da bu durumda, icra emrinin ya da takip talebinin iptal edilmeyeceği- icra emrinde yer almaması gereken "Hemen Öderseniz Borç Tutarı" başlıklı bölümün çıkarılarak icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, alacaklının hakkında yaptığı takip tarihinde kesinleşmemiş olan -kira tesbitinden doğan- alacağının, borcundan takas ve mahsubunu isteyemeyeceği–
Şikayetçi borçluya, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, takip borçlusuna, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, sözleşmede ya da ipotek akit tablosunda gösterilen adresin değiştirilmesinin, yurt içinde bir adresin noter aracılığı ile krediyi kullanan tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracağı, yeni adresin bu şekilde bildirilmediği durumlarda, hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı, öte yandan, İİK'nun 149. maddesinde de; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir...." hükmünün öngörüldüğü- İhtarnamelere itiraz edilmediği, itiraz edilmeyen hesap özeti içeriğinin, İİK'nun 68/b maddesi gereğince aynı Kanun'un 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazandığı ve bu nedenle ihtarnamelerde belirtilen alacak tutarının kesinleştiği-
3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesinde ''Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur." düzenlemesinin mevcut olduğu, bu düzenlemeye göre takip konusu alacağa 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranlarının uygulanmasının gerekeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.