Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde, 99. maddenin uygulanarak, alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği—
Şikayetçi idarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, bu işlemin iptali için idarenin icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Vasi, 3. kişinin uzun zamandır hasta olup akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli bulunmadığını, hacir altına alındığını ve kısıtlı adına İİK.nun 89/1 ve 89/2. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulamadığını ileri sürmüş olup, hukuki işlemlerde, tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen ihbarnamelerin tebliği sırasında adresinde bulunmayan muhatapların tevziat saatinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceğinin tespit edilerek tebliğ evrakına şerh edilmediği, bu durumda şikayetçilere yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin T.K.'nun 21/1. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. ve 35. maddelerine aykırı olduğu, yine şikayetçilere gönderilen 89/2 haciz ihbarnamelerinin ise “Belirtilen adres kapalı olduğundan muhatap komşusu 12 nolu Daire soruldu... nerede olduğu bilinmiyor... Daire mesai saatlerinde sürekli kapalı...olduğunu beyan edip imzadan imtina etmiştir. Tebligat mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılarak komşusu 12 nolu Daire haber verilmiştir” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ihbarnamelerin tebliği sırasında, muhatapların adreste bulunmama sebebini, tevziat saatlerinden sonra adreslerine dönüp dönmeyeceklerini, döneceklerse ne zaman dönecekleri tevsik edilmeden ve komşu ismi alınmadan yapılan tebliğ işlemlerinin 7201 sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddelerine aykırı olduğu-
İİK. 89/IV ve 338/I uyarınca hem "tazminat" ve hem de "ceza verilmesi" istemiyle açılan davalarda mahkemece "tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilemeyeceği–
Borçlunun 3. kişi bankadaki mevduatının, İİK. mad. 106/2 koşullarında menkul hükmünde olduğu, 3. kişi bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine karşılık 3. kişinin süresi içerisinde, borçlunun mevduatları üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmesinin, 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı, 3. kişi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesine verilen cevabın aksini icra hukuk mahkemesinde ispat ederek, üçüncü kişinin İİK'nun 89/4.maddesi uyarınca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, ancak yapılan bu itiraza rağmen 3. kişi bankaya 89/2 haciz ihbarnamesi veya haciz müzekkeresi gönderilemeyeceği- 3. kişi Bankanın 89/1 haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun Banka nezdindeki mevduatları üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanının, İcra İflas Kanunu'nun haciz ihbarnamesine yapılan itirazlar bakımından, özel bir düzenleme getirdiği gözetilerek, İİK 97 ve 99. maddeler kapsamında değil, İİK'nun 89/1 ve 89/4 maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken, İcra Müdürlüğü'nün İİK'nun 99. maddesi gereğince işlem yapması gereğinden bahisle hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekeceği- Genel Bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin yargı harcından muaf olduğu, kural olarak dava kabul edilirse harcın münhasıran davalıya yükletileceği ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemeyeceği-
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ettiğinden, alacaklının, İİK.'nun 89/4. maddesine göre üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1 hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği-
İİK'nın 89/3. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük yasal süre geçtikten sonra dava açılması mümkün olmadığı- İcra takibinde yapılan ödemenin davacı şirket adına yapılmaması sebebiyle davacı şirket tarafından açılan davanın reddi gerektiği- Diğer davacı, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş olup, mahkemece, davacının takibe konu senedin keşide tarihinden önceki döneme ait resmi kurumlar nezdinde atmış olduğu imza asılları getirtilerek imza incelemesi yapılması gerektiği-
Menfi tesbit davası açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunması gerekeceği, İ.İ.K.`nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. haciz ihbarnamesi ile 3. kişinin şeklen geçici olarak da olsa, borçlu durumuna düşürüldüğü, bu nedenle, takip borçlusuna karşı borcu bulunmadığına yönelik İ.İ.K.`nun 72. maddesine göre menfi tesbit davası açmasına yasal bir engel bulunmayacağı, 3. şahsın takip borçlusuna karşı açacağı böyle bir davanın, İ.İ.K.`nun 89/3. maddesi uyarınca açılacak menfi tesbit davasına ön mesele teşkil edeceği, diğer bir anlatımla, üçüncü şahsın takip borçlusuna borcu bulunup bulunmadığına yönelik açılan menfi tesbit davasının sonucunun bekleneceği, biri diğerinin sonucuna bağlı iki davanın birlikte görülebileceği H.U.M.K.`nun 45/3. maddesinde hükme bağlandığı gibi, usul ekonomisi yönünden de bu davaların birlikte görülmesinde fayda bulunduğunun aşikar olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.