İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup bu karinenin aksi davalı 3.kişi tarafından ispat edilmesi gerekeceği; ancak davalı 3.kişinin dayandığı vergi levhası, istenilen her kişi adına düzenlenmesi mümkün olan fatura mülkiyet karinesinin aksini ispat için yeterli olmayıp ayrıca davalı 3.kişi ile borçlu hatta dava dışı kişi arasındaki işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmak amacına yönelik danışıklı işlemler olmasından dolayı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu ile davacının karı-koca olmasının, birlikte oturmalarının, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olmasının, mülkiyet karinesinin borçlu; dolayısıyla alacaklı lehine sayılmasına engel teşkil etmeyeceği-
İsteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura ile adi yazılı olarak taraflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesinin yasal karinenin aksini ispata yeterli olmadığı-
3. kişi A.Ş'nin ortaklarının, aynı zamanda borçlu Ltd. Şti'nin de ortakları ve yetkilileri oldukları belirtilmişse de, ticaret sicil bilgileri dikkate alındığında, davalı borçluların, 2001 yılına kadar davalı 3. kişi şirketin ortakları olduğu, dava konusu haciz tarihinde ise davalı 3. kişi şirketin yetkilisi veya ortakları olmadıklarının anlaşıldığı, bu halin de bozma ilamının kaldırılmasını gerektirecek bir husus olarak görülmemiş olmasına göre davalı 3. kişinin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin davada, mahkemece, davacı 3.kişi ve borçlunun ticari defter ve kayıtları getirtilmek suretiyle üçüncü kişinin sunduğu ve makinenin yapımında kullanıldığı iddia edilen ara malzemelere ilişkin faturaların davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, borçlu ile 3.kişi arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığının irdelenmesi, sevk ve teslime dair sunulan irsaliyelerin defterlerde yer alıp almadığı, davacı 3.kişinin makinenin üretimine dair sunduğu belgelerin ticari defterlere işlenip işlenmediğinin ve hacze konu mahcuzun tarafların demirbaş kayıtlarında yer alıp almadığının saptanması için mali müşavir bilirkişi raporu alınması, bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Taşınırlarda mülkiyetin nakli için taşınırın teslimi gerekeceğinden (MK. 763) ve taşınırın zilyedi onun maliki sayılacağından (MK. 985); taşınır niteliğinde bulunan makinanın, davacı tarafından davalıya teslimi ve halen zilyetliğinin de davalıda bulunması karşısında, yasanın zilyet lehine koyduğu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği–
Kural olarak aracın trafik tescilinde adına kayıtlı olduğu kişi yani araç sahibi aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor üzerinde çıkar sağlıyorsa aynı zamanda işleten olup, hem şekli hem de maddi anlamda işleten sıfatını alacağı, noterlerin düzenleme yoluyla yaptığı satış ve devir işleminin arkasından yapılacak tescilin mülkiyete karine oluşturması bakımından önem taşıyacağı, kuşku olan durumlarda aracın malikine işleten gözüyle bakılması ve buna ağırlık verilmesi gerekeceği, eğer araç bir teşebbüsün ünvanı ya da işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi durumunda teşebbüs sahibinin de sorumluluğa katlanacağı, burada teşebbüs sahibinin sorumluluğu işletenin sorumluluğu anlamında olmayıp, zarar görene karşı birlikte sorumluluğun söz konusu olacağı, aracın kayden maliki başkası görülse bile üçüncü bir kişi tarafından aracın kendi nam ve hesabına işletildiğinin, araç üzerinde fiili tasarrufta bulunulduğunun ilgilisince ispatı halinde
İİK'nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince borçlu ile 3.kişi malı birlikte elde bulundurmaları halinde de mal borçlu elinde sayılacağı ve mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararına olduğu, karine aksinin davacı 3.kişi tarafından hertürlü delille ispatlanmasının olanaklı olduğu-
İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığının davanın ön koşullarından biri olduğu, haczin mevcut olup olmadığının, Mahkemece, davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, somut olayda, UYAP sisteminden yapılan kontrolde; alacaklı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduktan sonra dilekçe ile, alacağın haricen tahsil edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, İcra Müdürlüğü’nün ......... tarihli kararı ile talep gibi işlem yapılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece bu bilgilere göre; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerektiği-
8. HD. 30.05.2016 T. E: 2014/18823, K: 9487-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.