Alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi talebine-
Medeni Yasa'nın yürürlüğünden önce tapu idaresi dışında yapılan, alımsatımlarla el değiştiren taşınmaz malların, hukuksal değerini yitiren tapu kayıtlarını temizlemek amacını güden 1515 sayılı yasadaki hüküm idari olmayıp hukuki olduğundan, mahkemeye başvurarak dava veya defi olarak ileri sürebilmek için önce yönetim yerlerine başvurmak zorunluğu olmadığı-
Üçüncü kişi şirket ortağı iken, haciz tarihinden önce hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan kişi ile borçlu şirketin %5 hisse sahibi ortağının ikamet adreslerinin aynı olmasının ve her iki şirketin faaliyet konularının aynı olmasının tek başına mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK mad. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tanık beyanının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Haczin birlikte oturulan evde gerçekleştirilmiş olması halinde, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararına sayılacağı; adi nitelikteki “çeyiz senedi” nin alacaklının haklarını etkilemeyeceği; tarafları aynı olmayan ve yargı denetiminden geçmeyen dosyanın eldeki dava yönünden kesin kanıt değeri bulunmadığı-
Borçlu şirket ile davacı üçüncü kişinin haciz adresinde birlikte faaliyette bulunuyor olmaları halinde, İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararına sayılacağı-
Dava konusu haczin, borçlu şirketin maliki olduğu fabrikada yapılmış olması nedeniyle İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı, davacı şirketin, borcun doğumundan sonra kurularak haciz adresindeki fabrikayı kiralaması ve aynı yönetici ve personel ile çalışmaya devam etmesi olgularının, danışıklılığı göstereceği, bu nedenle “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Borcun doğumundan sonra borçlu şirket ortağı tarafından aynı adreste kurulan şirkete, borçlu şirketin malvarlığının devrinin danışıklı işlem olduğu-
Taşınmazlar hakkında istihkak davası açılabilir mi?
Borçlu ve 3.kişi şirketlerin görünürde farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına karşın, ünvanları, ortaklık yapıları, iş kolları ve adresleri itibariyle iç içe ve tam bir organik bağ içerisinde bulundukları anlaşılıdığından, aralarında alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik yapılan danışıklı işlemlerin ise iyiniyetli alacaklının haklarını etkilemeyeceği, mahcuzların borçlu ile 3.kişi tarafından birlikte ellerinde bulundurulduğu ve İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararına olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Dava konusu koyunların borçlunun adresinde ve borçlunun huzurunda haczedilmiş olması nedeniyle, İİK.’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla davalı-alacaklı yararına sayılacağı, bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.