Üçüncü kişi tarafından istihkak davasının, en geç, «hacizli malın satış bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar» açılabileceği- (Satış bedelinin alacaklıya ödenmesinden sonra istihkak davası açılamayacağı)–
Davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında ortakları itibarı ile bağ bulunduğu belirlense de; bilirkişi incelemesi sonucunda haciz adresinin üçüncü kişiye ait olduğunun ve mahcuzların davacının sunduğu faturalar kapsamında kaldığının ve ticari kayıtlarında yer aldığının belirlenmesi karşısında davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK. m.97’deki düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunmasının, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesi kararının da bulunmasının gerekeceği, davacı 3.kişinin açtığı istihkak davası reddolunduğundan ve davalı alacaklı vekilinin İİK'nun 97.maddesine dayalı olarak tazminat istemi bulunduğundan, davalı alacaklının talep ettiği tazminat hususunda mahkemece olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmesi gerekeceği-
Borcun kaynağı, 11.09.2009 keşide, 14.10.2009 vade tarihli bono olduğundan; İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği; İİK’nun 99. maddesinin sehven uygulanmasının ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı-
Borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan istihkak iddiasına ilişkin davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında, istihkak iddiasını kabul etmiş olan borçlunun bu davada “davalı” olarak gösterilmesine gerek bulunmadığı; ancak haciz sırasında bulunmayan ve kendisine haciz tutanağı tebliğ edilmemiş olan borçluya da davanın yöneltilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında bilgisayarda yapılan aramada borçlu şirkete ait vergi levhası, 24.7.2012 tarihli sipariş formu, 1.5.2013 tarihli borçlu şirket adına ödeme alım maili ve 2010- 2011 tarihli belgeler bulunmuş olup, aynı yerde İnegöl 1.İcra Müdürlüğü 2013/ 952 talimat sayılı dosyasında yapılan 24.12.2013 tarihli haciz sırasında çöp kutusunun en üstünde borçlu şirket unvanının yazılı olduğu yapı ruhsat belgesi ve ihtarname olduğundan, bu koşullarda istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulünün gerekeceği-
Haciz mahallinde daha önce borçlu şirketin faaliyet göstermesi, davacının hacizli mallara ilişkin sunduğu faturalarında borçlu şirket tarafından düzenlenmiş olması, iki şirketin aynı alanda faaliyet göstermesi nedeniyle, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
Mahkemece davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, hacizli malların değeri, takibe konu toplam alacak miktarından az olduğundan, avukatlık ücretinin hacizli malların değeri üzerinden hesap edilmesi gerekirken davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.