Taraflar arasında dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılarak paraya çevrilmesi halinde istihkak davasının İİK'nin 97/10.maddesi uyarınca satış bedeline dönüşeceği-
Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda borçluya ait depo da yapıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile üçüncü kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, davacı hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde .... yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler ve resimler nazara alınarak doğruluğunun saptanması, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Mahkemece,dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olup, bu sebeple davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmasının da mümkün olamadığı, bu durumda mahkemece, re'sen yetki hususu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Talimat icra dairesinin yaptığı hatalı işlemlere yönelik şikayetleri inceleyip karar verme yetkisinin (görevinin) talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
İstihkak davasının sonucuna dava ehliyeti açısından etki edeceğinden, ihya davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
Vergi levhası (kaydı) davacı - borçlunun eşi ev kadını adına düzenlenmiş olsa dahi, ev kadını tarafından fiilen yapılamayacak -marangoz atölyesi işletmek, soba ve karyola imalat ve satışı, demir ticareti gibi- nitelikteki işlerde, vergi levhasının (kaydının) -tek başına- işyerinin o kişiye ait olduğunu kanıtlamaya yeterli olmayacağı–
Mülkiyet karinesinin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekip, davalı 3. kişi tarafından sunulan kira sözleşmesi adi nitelikte olup her zaman düzenlenmesinin mümkün olacağı; yine Esnaf Odası kayıtları takibe dayanak çek üzerinde yazan tarihten sonra yapılmış olup, beyana dayalı olarak düzenlendiklerinden yasal karinenin aksini ispata yeterli olmayacağı-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup, bu Kanunda 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmediğinden, İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekeceği, buna göre, istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılmasının mümkün olduğu-
Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nin 96/1. maddesi uyarınca üçüncü kişi şirketin geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte, davalı üçüncü kişi şirket vekilinin şikayet dosyasında "mahcuzların müvekkili şirkete ait olmadığı" beyanı karşısında, başlangıçta var olan dava şartının davanın devamı esnasında ortadan kalktığı nazara alınarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.