Mahkemece,dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olup, bu sebeple davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmasının da mümkün olamadığı, bu durumda mahkemece, re'sen yetki hususu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Talimat icra dairesinin yaptığı hatalı işlemlere yönelik şikayetleri inceleyip karar verme yetkisinin (görevinin) talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
İstihkak davasının sonucuna dava ehliyeti açısından etki edeceğinden, ihya davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
Vergi levhası (kaydı) davacı - borçlunun eşi ev kadını adına düzenlenmiş olsa dahi, ev kadını tarafından fiilen yapılamayacak -marangoz atölyesi işletmek, soba ve karyola imalat ve satışı, demir ticareti gibi- nitelikteki işlerde, vergi levhasının (kaydının) -tek başına- işyerinin o kişiye ait olduğunu kanıtlamaya yeterli olmayacağı–
Mülkiyet karinesinin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekip, davalı 3. kişi tarafından sunulan kira sözleşmesi adi nitelikte olup her zaman düzenlenmesinin mümkün olacağı; yine Esnaf Odası kayıtları takibe dayanak çek üzerinde yazan tarihten sonra yapılmış olup, beyana dayalı olarak düzenlendiklerinden yasal karinenin aksini ispata yeterli olmayacağı-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup, bu Kanunda 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmediğinden, İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekeceği, buna göre, istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılmasının mümkün olduğu-
Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nin 96/1. maddesi uyarınca üçüncü kişi şirketin geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte, davalı üçüncü kişi şirket vekilinin şikayet dosyasında "mahcuzların müvekkili şirkete ait olmadığı" beyanı karşısında, başlangıçta var olan dava şartının davanın devamı esnasında ortadan kalktığı nazara alınarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı karşı davalı 3. kişi tarafından açılan istihkak davasının yargılaması sonucunda istihkak iddiasının reddine, takibin devamına karar verildiği, üzerinde haciz şerhi bulunan taşınmaza ilişkin davalı karşı davacı alacaklı için satış isteme imkanı doğmuş olduğundan karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının artık konusuz kaldığı, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
İstihkak davasının amacının hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemek olduğu, istihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmasının mümkün olduğu, bu kapsamda; icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı durumda, istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkin olarak dava açıldığı taktirde; davanın, dava şartı olan hukuki yarar bulunmadığı gözönüne alınarak, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.