Borçlu ile davacının karı-koca olmasının, birlikte oturmalarının, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olmasının, mülkiyet karinesinin borçlu; dolayısıyla alacaklı lehine sayılmasına engel teşkil etmeyeceği-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre şikayetçinin tebliğ adresinde ikamet etmediğinin, ............................... adresinde ikamet ettiğinin tespit edildiği, mahkemeye sunulan .................. tarihli vekaletnamede adresinin aynı adres olduğu, UYAP ortamından alınan adres bilgisinden, borçlunun adresinin 19.11.2020 tarihinden itibaren aynı adres olarak göründüğü, geçmiş adres sorgulamasında da tebliğ adresinde hiç oturmadığı anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerektiği- Tebliğ adresindeki taşınmazın mülkiyetinin borçluya ait olması veya adına abonelik bulunmasının borçlunun o adreste ikamet ettiği sonucuna varılması için yeterli olmadığı-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğunda, çelişkinin giderilmesi için -önceki kararla bağlı olunmadan- yeni karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasının dayanağı olan takip hakkında icra mahkemesince verilmiş bulunan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair karardan ötürü icra takibi düşmüş ve hacizler kalkmış olduğundan, icra mahkemesince istihkak davası hakkında “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu haciz sırasında hazır bulunan 3. kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğunun, bu hacizle ilgili olarak hacizden 1 gün sonra da 3. kişi şirket tarafından eldeki davanın açıldığının anlaşıldığı, istihkaka ilişkin prosedür işletilmeksizin 3. kişi tarafından, süresi içinde doğrudan İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunmanın mümkün olduğu, bunu engelleyen yasal bir düzenlemenin olmadığı, bu durumda, mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Davalı alacaklının 01/09/2016 tarihli dilekçesiyle dava konusu mahcuz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep edip, İcra Müdürlüğü'nün 05/09/2016 tarihli kararı ile haczin kaldırılarak dava konusuz kaldığından konusuz kalan istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği adreste yapıldığı, haciz adresinde borçlu adına evraklar bulunduğu, borçlu ile 3. kişi şirketin ortağı arasında kardeşlik gibi yakın akrabalık bağı bulunduğu, bu kapsamda İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davacı 3. kişinin karinenin aksini kesin ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İsteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura ile adi yazılı olarak taraflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesinin yasal karinenin aksini ispata yeterli olmadığı-
3. kişi A.Ş'nin ortaklarının, aynı zamanda borçlu Ltd. Şti'nin de ortakları ve yetkilileri oldukları belirtilmişse de, ticaret sicil bilgileri dikkate alındığında, davalı borçluların, 2001 yılına kadar davalı 3. kişi şirketin ortakları olduğu, dava konusu haciz tarihinde ise davalı 3. kişi şirketin yetkilisi veya ortakları olmadıklarının anlaşıldığı, bu halin de bozma ilamının kaldırılmasını gerektirecek bir husus olarak görülmemiş olmasına göre davalı 3. kişinin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin davada, mahkemece, davacı 3.kişi ve borçlunun ticari defter ve kayıtları getirtilmek suretiyle üçüncü kişinin sunduğu ve makinenin yapımında kullanıldığı iddia edilen ara malzemelere ilişkin faturaların davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, borçlu ile 3.kişi arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığının irdelenmesi, sevk ve teslime dair sunulan irsaliyelerin defterlerde yer alıp almadığı, davacı 3.kişinin makinenin üretimine dair sunduğu belgelerin ticari defterlere işlenip işlenmediğinin ve hacze konu mahcuzun tarafların demirbaş kayıtlarında yer alıp almadığının saptanması için mali müşavir bilirkişi raporu alınması, bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.