Davacının üyesi olduğu davalı Vakıftan aylık bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsili istemi-
Tescil edilmiş bir vakfın, sona ermeden başka bir vakıfla birleşemeyeceği–
Ticari olarak birleşen iki bankanın kurdukları, çalışanlarının sosyal güvenliklerini yerine getiren vakıfların da birleşmelerinin kaçınılmaz olacağı, bu vakıfların birleşmelerine ilişkin olarak genel kurallarının aldıkları kararların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onayının sağlanması ve bu kararların vakıf senedinde değişiklik şeklinde noterde resmi düzenleme haline getirilmesi gerekeceği–
Vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istemi-
Vakfın tesciline ilişkin talebin kabul edilmesi için, vakfın amacının gerçekleştirilmesine -en azından başlangıç olarak- yeterli malvarlığının bulunması gerekeceği ve vakfedenlerin başkalarına ait malı vakfetmelerinin mümkün olmayacağı–
Uyuşmazlığın somut olayda davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi kapsamına girip girmediği; buradan varılacak sonuca göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplandığı-
Vakıf mütevelli heyetinin yeni oluşumunun senette düzenlenmesine değişiklikten önceki mütevelli heyetin karar vermesinin gerekeceği, ilde 3294 Sayılı Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde hayırsever vatandaşlar arasından İl Genel Meclisi’nin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapacağı, dava konusu edilen ve tesciline karar verilen değişiklik senedinin noterden onaylı örneğinin dosyaya konulmamasının doğru olmadığı-
Vakıf senedinde belirtilen meblağdaki kuruluş malvarlığı yerine daha düşük meblağın TL bloke edilmiş olması ile kurucunun 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 9/1.maddesinde sayılan suçlardan mahkumiyetinin olup olmadığı ile yerleşim yeri araştırılmadan tescile karar verilmesinin hatalı olduğu- Yeni kurulan vakıfların mahkeme siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, mahkemenin vereceği tescil kararının kurucu yenilik doğuran bir karar olduğu, yani yeni kurulan vakıflarda, tescile dair kararın tüzel kişiliğin kazanılması için ön koşul olduğu-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... Vakfı şerhi bulunmasına rağmen vakfın niteliği ve taşınmazın vakıf malı olup olmadığı belirli olmadığından, taşınmazın vakıf malı niteliğinde olup olmadığının araştırılması, vakfın niteliği ve vakıf senedi göz önünde tutularak özel mülkiyete konu edilip edilemeyeceği üzerinde durulması, ilgisi nedeniyle davanın Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi taraf teşkilinin sağlanması, davaya katıldığı takdirde delillerini sunması için kendilerine süre ve imkan tanınması tüm delillerin eksiksiz olarak toplanması ve ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda takip konusu alacağa ilişkin 10.11.2015 tarihli satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği- Bu durumda adi şekilde yapılmış ve geçersiz olan 10.11.2015 tarihli taşınmaz satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ait hükümler de geçersiz olduğundan cezai şarta ilişkin takip konusu alacağın da gerçek bir alacak olduğundan bahsedilemeyeceği- Bu durumda eldeki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.