Ticari olarak birleşen iki bankanın kurdukları, çalışanlarının sosyal güvenliklerini yerine getiren vakıfların da birleşmelerinin kaçınılmaz olacağı, bu vakıfların birleşmelerine ilişkin olarak genel kurallarının aldıkları kararların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onayının sağlanması ve bu kararların vakıf senedinde değişiklik şeklinde noterde resmi düzenleme haline getirilmesi gerekeceği–
Vakıf senedinde belirtilen meblağdaki kuruluş malvarlığı yerine daha düşük meblağın TL bloke edilmiş olması ile kurucunun 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 9/1.maddesinde sayılan suçlardan mahkumiyetinin olup olmadığı ile yerleşim yeri araştırılmadan tescile karar verilmesinin hatalı olduğu- Yeni kurulan vakıfların mahkeme siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, mahkemenin vereceği tescil kararının kurucu yenilik doğuran bir karar olduğu, yani yeni kurulan vakıflarda, tescile dair kararın tüzel kişiliğin kazanılması için ön koşul olduğu-
Vakıf senedinin 11. maddesi hükmüne göre kurucular kurulunun üyelerin yarıdan fazlası ile toplanması ve toplantıya "açılışta Yönetim Kurulu Başkanının başkanlık etmesi" gerektiği, oysa dava konusu kurucular kurulu toplantısına Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı’nın katılmadığı ve toplantı salt altı kişi ile yapılmış olup, buna göre toplantı ve karar yeter sayısının sağlanamamış olduğu-
Mahkemece, vakfa özgülenen para ile gelir getirdiği ispatlanamayan ve denetlenemeyen taşınmaza ait hissenin, vakıf senedinin 3. ve 4. maddelerinde düzenlenen vakfın amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirecek düzeyde olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, tescili istenilen vakfa en azından başlangıç için yeterli olabilecek para ve malın miktarı belirlenip, bunun da vakfa özgülenmesi için davacı tarafa süre verilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Vakfedilen malın, amacın gerçekleştirilmesine en azından başlangıcı itibarıyla yeterli olmasının gerekeceği, tesciline karar verilen vakfa bir kurucuya ait olup gelir getirdiği yöntemince kanıtlanmayan taşınmazdaki pay ile bu taşınmazın bitişiğindeki yapıların özgülendiği, saptanan bu duruma göre Vakfa özgülenenler, vakıf senedinin 3. maddesinde yazılı olan vakfın amaçlarını gerçekleştirmeye yeterli olup olmadığı üzerinde gereği gibi durulup bu husus açıklığa kavuşturulmadan tescile karar verilmesinin doğru olmadığı-
İşçilik alacaklarının ödetilmesine-
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu-
Bu vakfın amacının; fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan vatandaşlar ile geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişilere yardım etmek, gerektiğinde her ne suretle olursa olsun Türkiye'ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere yardım etmek ve sosyal adaleti pekiştirici tedbirler almak suretiyle, gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek olduğu, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir alan özürlülerin, tedavi giderleri ile fonksiyon kazandırıcı ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerinin kurumlarca karşılanmayan kısmının vakıfça karşılanabileceği-
Kararın hüküm fıkrasında tesciline karar verilen vakıf senedini düzenleyen noterliğin adı ile vakıf senedinin tarih ve yevmiye numarasının yazılmamış olmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.