"Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı” itirazın her zaman ileri sürülebileceği-
Takip dayanağı ilamdaki uyuşmazlık, mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı için –TTK’nun 21/2 ve 3095 sayılı kanunun 2/3 maddesi uyarınca- borçludan ticari temerrüt faizi istenebileceği–
İbraz tarihi bulunmayan çeke dayalı olarak yapılan takipte ödeme emrini alan borçlunun 5 günlük süre içinde şikayette bulunması halinde, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 71/son (ve 33a) uyarınca; «takibin iptaline» değil, «icranın geri bırakılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
İİK'nun 33/2 maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerekeceği-
Kabulün, “kesin bir hükmün hukuki neticeleri”ni doğuracağı–
İlam alacaklısı A.Ö. olup, reşit çocuk E.Ö.’a yapılan ödemenin, alacaklı tarafından kabul edilmediğinden ve İİK 33. maddesi kapsamında kalan ödeme olmadığından nafaka ödemesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu durumda mahkemece; anılan ödemelerin dosya borcundan mahsup edilmeden sonuca gidilmesi gerekeceği-
İİK. 71/son (ve İİK 33a) uyarınca, «icranın geri bırakılmasına» yerine «ödeme emrinin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.