Zamanaşımını kesen işlemlerin alacaklı tarafından icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri olduğu, kıymet takdiri işleminin ve tapu müdürlüğüne yazılan müzekkerenin icra müdürü işlemleri olması sebebiyle zamanaşımı kesmeyeceği-
Kambiyo senedine dayanılarak genel haciz yolu ile (adi) takip yapılsa dahi, yine kambiyo senedinin bağlı olduğu zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı-
İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, bu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de, icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerektiği (Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın Yargıtay 12. HD.'nce giderilmesine dair karar)-
Borçlular ile alacaklı arasında henüz takip kesinleşmeden önce borç ikrarı ve taksitle ödeme taahhüdünün imzalandığı; bu durum takip kesinleşmeden öncesine ait olduğu için buna dayalı olarak yapılacak erteleme başvurusunun 7 günlük süreye tabi bulunduğu-
Takip dayanağı çekin ibraz süresinin bitim tarihi 03/02/2012 tarihinden önce olduğundan 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Hükme esas alınan her iki işlem aralığında da 6 aylık sürelerin son gününün pazar gününe denk geldiği,bu nedenle sürelerin son gününün takip eden ilk iş gününe kadar uzayacağı ve pazartesiye denk gelen ilk iş gününde alacaklı vekilince işlem yapılmış olduğundan zamanaşımının kesildiği, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip konusu çekte keşide yeri olarak 'H. Bolu'nun yazılmış olması halinde bu belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunun kabulü gerekeceği-
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
TBK mad. 19 uyarınca "dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali" istemine ilişkin açılan davalarda, davacıların (borçlulardan alacaklı olmaları) hukuki yararlarının olması ve muvazaa olgusunun tesbiti için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği-
Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulmasının sadece takibi olduğu yerde durduracağı, daha önce yapılmış hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağı-
İstihkak davası temyiz aşamasındayken, davaya konu icra takipleri için İİK. ‘nun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararı verildiği, hükümden sonra ortaya çıkan bu yeni durumun doğrudan istihkak davasının şartlarına etki edeceğinden davalı alacaklının, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat için 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması; böyle bir dava açılmaması halinde istihkak davasının dava şartı yokluğundan reddi; açılması halinde ise, sonucunun bu davada bekletici mesele yapılarak karar verileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.