Boşanma, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesi, soy bağının reddi gibi taleplere ilişkin davaların devamı sırasında verilen, geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararların aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceği-
Gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek babası yerine, davacı ...'in nüfusuna onun çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen ... ...'nın, hatalı kaydının düzeltilmesi istemi-
Somut olayda, davacı baba ... ile davalı annenin ... 15.10.1991 tarihinde evlendikleri ve 13.06.2013 tarihinde boşanma davasının açıldığı ve halen derdest olduğu- Davalı ...'ın 02.04.1998 tarihinde evlilik birliği içinde doğduğu, boşanma dava dosyasında davalı annenin başka bir erkek ile gezdiğinin görüldüğüne dair tanık beyanı olduğu- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise bozma ilamında kadının güven sarsıcı hareketlerinin 2004 yılına ait olduğu saptaması yapılmış, incelemeye konu dosyada ise her iki taraf tanıkları, davalının başka birisi ile birlikteliği ve çocuğun davacıdan olup olmadığı hususunda farklı beyanlarda bulundukları- Nitekim dava dilekçesinde de annenin evlilik birliği içindeki hal ve hareketlerinden şüphe duyularak eldeki davanın açıldığı, davadan önce oluşan şüphenin giderilmesi açısından DNA testi türü bir inceleme yapılmadığı ve söylem sonucu oluşan şüphenin bilimsel doğruluğa varacak şekilde bir adım öteye geçmediği yani şüphe olarak varlığını sürdürdüğü- Soybağının reddi davası yönünden hakdüşürücü süreyi düzenleyen 289.maddeki sürenin başlangıcı mahiyetindeki "öğrenme" olgusunun gerçekleşmediğinin anlaşıldığı- Davanın hakdüşürücü süreden reddinin doğru olmadığı-
8. HD. 19.01.2017 T. E: 121, K: 470-
Mahkemece davanın reddine dayanak gösterilen Türk Medeni Kanununun 289. maddesindeki "5 yıllık" hak düşürücü süre 7.10.2009 tarihli 27369 sayılı resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 gün ve 2008/30 esas, 2009/86 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
Davanın, usulsüz tescile dayalı, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali istemi-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen koca tarafından çocuğun annesi aleyhine açılan soybağının reddine-
Baba olduğunu iddia eden davacının soybağının reddi davasını açabilmesi için, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş bulunması yahut da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması gerekeceğinden davacının, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek soybağının reddini isteme hakkının olamayacağı-
Soybağı ilişkisinde tanıyan; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebileceği ve bu sebeplerin dışında tanıyanın tanımanın iptalini dava etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.