Davalılardan ...nın faaliyet alanı içerisinde konut inşaatı yer almakta olup, davalılar arasındaki sözleşmenin konusunun da konut projesine ilişkin olduğu, tarafların dilekçesindeki açıklamaları, işin niteliği ve faaliyet alanları nazara alındığında davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekeceği, kaldı ki; davalı şirketler arasındaki inşaat sözleşmesi .............. tarihinde feshedilip sözleşme konusu inşaat işyeri ...ne devredilmesine rağmen davacının bu şirkette şantiye şefliğinin devam ettiğinin de kayıtlar ile sabit olduğu, bu durumda, her iki davalı şirketin de talep konusu alacaklardan birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Ücretleri ödenmeyen ve bu nedenle iş görme edimini yerine getirmeyen davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddinin hatalı olduğu- Davanın açılış şekli itibariyle kısmi eda, külli tespit talepli belirsiz alacak davası olduğu, mahkemenin davaya karşı zamanaşımını gözetmesinin yerinde olduğu, ancak, davacının yaptığının ıslah olmayıp, talep artırımı ile alacağın belirli hale getirilmesi olduğu, belirsiz alacak davasının bütün türlerinde dava açılmakla zamanaşımının kesileceği, talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekirken hukukî değer taşımayan zamanaşımına def’ine göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2972, K: 13087-
Davalı Kurum kayıtlarında gözükmeyen ancak dava dışı işyerinden bildirildiği iddia edilen 60 günlük hizmetin yaşlılık aylığı bağlanmasına esas alınması istemiyle açılan eldeki davanın hizmet tespiti niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi gereğince çalışmaların geçtiği iddia olunan işverene husumet yöneltilerek göstereceği deliller de toplanmak suretiyle çalışmanın varlığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davalıların, şirkette yönetici, denetim kurulu üyesi, ortak ve hizmet akdi ile çalışan personel oldukları ileri sürülerek davanın açıldığı gözetildiğinde öncelikle davacıdan, kendilerine usulüne uygun olarak tebligatın yapılmadığı davalıların T.C. kimlik numaralarını tespite yarar bilgilerin istenmesi, yerleşim yeri adreslerinin belirlenmesi, adresleri bu yolla tespit edilemeyen davalıların zabıtadan, resmi ve hususi müesseselerden adreslerinin tespitine çalışılması, ayrıca dosyada geçerli vekaletnamesine rastlanmayan davalılar adına tebligatın yapıldığı vekiller için düzenlenmiş vekaletnamelerinin ibrazının sağlanması, aksi halde tebligatların davalılar adına gönderilmesi gerektiği-
İstinaf başvurusu üzerine "85 s. K. hakkında 32 s. Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2018-32/51 s. Tebliğ hükümleri uyarınca, kira bedeli TL cinsinden belirlenmediğinden, takip dayanağı kira sözleşmesi ve 01.01.2014 tarihli 'kabul-beyan ve taahhütnamedir' başlıklı belgenin icra takibine esas alınamayacağından, itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davanın reddine" karar verilmişse de, alacaklı tarafından 01.01.2017 ve 01.01.2018 faiz başlangıç tarihli yıllık peşin ödenmesi gereken kira bedellerinin talep edildiği, davalı tarafından takibe dayanak kira sözleşmesindeki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği için taraflar arasındaki dayanak kira sözleşmesinin söz konusu takip bakımından kesinleştiği ve bu sözleşmeye göre "kira bedelinin her yıl 1 Ocak günü ve peşin olarak ödeneceğine" dair düzenlenme dikkate alındığında, takip konusu 01/01/2017 ve 01/01/2018 tarihli döneme ait kira bedellerinin "gecikmiş alacak" niteliğinde olduğu- Takip talebinde talep edilen ödenmeyen kira alacaklarının "gecikmiş alacak" olarak kabulü ile döviz cinsinden tahsili talep edilebileceğinden, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 24.09.2018 T. E: 2016/20753, K: 8941-
HUMK.'nin 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddinin gerektiği-
Kurum işleminin iptali ile geri alım (istirdat) istemi-
Davalının vekalet görevini yanında çalışan avukatlarla birlikte yerine getirdiği, bu durumun davalı tarafından da bilindiği, nitekim sözleşmede de, rutin dava veya tarafların mutabık olduğu davalarla ilgili duruşmalara, avukatın tevkil edeceği avukatların girebileceğinin belirtildiği, davacının ileri sürdüğü gibi, tevkil edilen avukatlarla birlikte davalı asilin de bizzat duruşmalara girip girmediği ise araştırılmadığı gibi, uzun bir süre, hatta vekaletin başından beri, davalı asilin duruşmalara tevkil edilen avukatlarla birlikte girmiş olması halinde, bu duruma icazet vermiş sayılıp sayılmayacağı, yine uzun bir süre bu duruma sessiz kalınıp, davacının ileri sürdüğü gibi davaların sonlandırılma aşamasına gelindiğinde ve karşı tarafla sulh görüşmelerinin başladığı bir dönemde bu hususun azil nedeni olarak ileri sürülmesinin, hakkın kötüye kullanılması ve objektif dürüstlük kurallarına aykırılık sayılıp sayılmayacağı da tartışılmamış olup; her hakkın kullanılmasında olduğu gibi, sözleşmede tanınan fesih ve azil hakkının da iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılmasının, TMK'nun 2. maddesi hükmü gereği olduğu-
Davalı tarafça, yapılan işler kapsamında avans ödemeleri yapıldığı iddia edilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerle bu husus teyid edilmesine rağmen belirlenen ücretten avans ödemelerinin sonuç ödemeden mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.