Borçlu şirket yetkilisinin rahatsızlığının tek başına gecikmiş itiraz nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, çünkü rahatsızlığı nedeniyle kendisi ödeme emrine süresi içinde itiraz edememiş olan şirket yetkilisinin vekiline talimatta bulunarak ödeme emrine itiraz edebileceği gibi sağlık raporunda yatak istirahati öngörülmediği için icra dairesine gelerek de ödeme emrine itirazda bulunabileceği-
Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet 7 günlük süreye (İİK. mad. 16) tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüş olduğundan, talebin gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, mahkemece, borçlunun 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğü şikayeti bulunmaması ve tebliğin usule uygun olması nazara alınarak, meskeniyet şikayetinin süresinde olup olmadığının İİK'nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
“Ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi” için yapılan şikayet dilekçesinde “gecikmiş itiraz”dan bahsedilmiş olmasının önem taşımayacağı–
Borçluya 2 gün yatak istirahati vermiş olan raporun serbest hekim mi yoksa bir resmi sağlık kurumunda mı görevli olup olmadığının anlaşılamadığından bu durumun geçerli bir mazeret olarak kabul edilmeyeceği; ayrıca gecikmiş itiraz dilekçesinde borca itiraz nedenlerinin de belirtilmemiş olmasının gecikmiş itiraz talebini geçersiz kılacağı-
Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Somut olayda, borçlu, ödeme emrinin çalışmakta olduğu kuruma tebliğ edildiğini ve yıllık izinde olması nedeni ile itirazlarını sunma imkanının olmadığını belirtip izninin bitimine müteakip icra mahkemesine gecikmiş itirazlarını sunup takibin durdurulmasını istediğinden, mahkemece borçlunun talebinin İİK’nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerekeceği-
İİK’nun 89/I haciz ihbarnamesine gecikmiş itirazda bulunarak takibin iptalini istemiş olan 3. kişinin icra mahkemesinden aldığı «gecikmiş itirazın kabulüne» ilişkin kararın kesinleşmesi halinde genel mahkemede açtığı olumsuz tespit davasının «hukuki yarar yokluğu» nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun İİK’nun 168/3-5. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde, 18.02.2013 tarihinde başvurduğu anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın gecikmiş itirazı düzenleyen İİK’nun 65. maddesi hükmüne göre değil; borca, imzaya ve yetkiye itiraz ile, kambiyo takibine ilişkin şikayeti düzenleyen İİK’nun 168. maddesi ve devamı hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
İİK. nun 65.maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği; maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması olduğu-
Tüp bebek uygulaması nedenile şehirdışında olan borçlunun mazereti yerinde ise de, adresinde döndüğünü beyan ettiği tarihten itibaren üç gün geçtikten sonra yaptığı itirazın süre aşımı nedeniyle reddedileceği (İİK. mad. 65)-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.