Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Somut olayda, borçlu, ödeme emrinin çalışmakta olduğu kuruma tebliğ edildiğini ve yıllık izinde olması nedeni ile itirazlarını sunma imkanının olmadığını belirtip izninin bitimine müteakip icra mahkemesine gecikmiş itirazlarını sunup takibin durdurulmasını istediğinden, mahkemece borçlunun talebinin İİK’nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerekeceği-
İİK’nun 89/I haciz ihbarnamesine gecikmiş itirazda bulunarak takibin iptalini istemiş olan 3. kişinin icra mahkemesinden aldığı «gecikmiş itirazın kabulüne» ilişkin kararın kesinleşmesi halinde genel mahkemede açtığı olumsuz tespit davasının «hukuki yarar yokluğu» nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun İİK’nun 168/3-5. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde, 18.02.2013 tarihinde başvurduğu anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın gecikmiş itirazı düzenleyen İİK’nun 65. maddesi hükmüne göre değil; borca, imzaya ve yetkiye itiraz ile, kambiyo takibine ilişkin şikayeti düzenleyen İİK’nun 168. maddesi ve devamı hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
İİK. nun 65.maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği; maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması olduğu-
Tüp bebek uygulaması nedenile şehirdışında olan borçlunun mazereti yerinde ise de, adresinde döndüğünü beyan ettiği tarihten itibaren üç gün geçtikten sonra yaptığı itirazın süre aşımı nedeniyle reddedileceği (İİK. mad. 65)-
Tebligatın TK. mad. 21/2 'e göre yapılacağına ilişkin bir "şerh" bulunmadığından, mernis adresi ibaresinden yola çıkılarak TK. mad. 21/2 'ye göre tebligat yapılamayacağı-
Alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye talepli başlattığı ilamsız icra takibinde -05.07.2014 tarihli 900,00TL, 05.08.2014 tarihli 900,00TL ile ekli kira sözleşmesi içeriğine göre bakiye kalan 1.456,00TL- kira alacağının ve borçlunun tahliyesinin talep ettiği, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurarak borçlunun 1800 TL ödediğini, bakiye kalan kira alacağının ödemediğini ve borçlunun temerrüde düştüğünü ileri sürerek kiralanandan tahliyesini talep ettiği uyuşmazlıkta, borçlu kiracının, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için, ödeme emri ile istenen kira borcu kesinleştiğinden, İİK. 269/a uyarınca, icra mahkemesince 30 günlük ihtar müddeti içinde takipte kesinleşen kira borcunun ödenip ödenmediğinin incelenmesi gerektiği- "Borçlu ödeme emrine itiraz etmese bile, icra mahkemesinde ödeme emri tebliğinden önceki ödemeleri ileri sürebileceği, icra mahkemesinin ihtarın haklı olup olmadığını inceleyebileceği, bu nedenle ödeme emri tebliğinden önce kira borcunun ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği" gerekçesiyle direnme kararının ilave gerekçeler ile bozulması gerektiği şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Borçlunun tebligatın yapıldığı sırada seyahatte olduğu iddiasının, gecikmiş itiraz nedeni olarak kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.