Dava, yüklenicinin temliki suretiyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
Yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, yapılan bu fazla işlerin ve kullanılan kaliteli malzemelerin arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve fazla işler ile kaliteli malzemeyi içeren imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümler için de yapmamış olması koşulu ile TBK. mad. 526 vd. uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği ancak inşaatın ortak yerlerinde ya da davacı arsa sahibine düşecek bağımsız bölümlerde yapılan bu neviden fazla imalatların arsa sahibinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararına olacağı; dolayısıyla her iki tarafın da yararına olan böyle bir kazanımın, fazla iş olarak nitelendirilemeyeceği ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermeyeceği-
Nama ifaya izin, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin davada, davalı yüklenici şirketin dava açıldığı tarihte tüzel kişiliği haiz iken yargılama sırasında Ticaret Sicil Memurluğu tarafından re'sen terkin edilerek tüzel kişiliğini yitirdiği anlaşıldığından, öncelikle davacılar vekiline, davalı yüklenici şirketin tüzel kişiliğini kazanması için ihya davası açmak üzere süre verilerek, ihya kararı alındıktan sonra davalı şirkete tebligat yapılıp yargılamaya devam olunması gerektiği-
Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yöneticinin sadece 634 Sayılı Yasa hükmünden kaynaklanan davaları açabileceği, yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilen yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak olmadığı, site yönetiminin veya yönetim adına dava açan yöneticinin bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda kat maliki bulunması halinde, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, eksik ve ayıplı işlerden doğan zarardan yöneticinin apartmandaki payı oranında dava hakkının bulunduğunun kabulü gerektiğinden dava açan sitesi yöneticisi Z. B.’in, kat maliklerinden olup olmadığı, kat maliklerinden ise, bağımsız bölümü arsa sahibinden mi satın aldığı, arsa sahibinden kaynaklı edinmiş ise yükleniciye karşı talebi yönünden arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadığı üzerinde durularak, oluşacak sonuca göre talep hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı da tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamayacağı ve taşınmazın aynına ilişkin davanın nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu- Davalı tarafça, eksik işler bedeli alacağı ile zamanında ve sözleşmeye uygun olarak teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı alacağının bulunduğu savunulduğu, mahsup itirazı niteliğinde olan bu savunma üzerinde mahkemece re'sen durulması, taraflar arasındaki sözleşmede gecikme tazminatı kararlaştırılmamış ise de, BK'nın 106. madde hükmünden kaynaklanan ve sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan gecikme tazminatı alacağının koşulları oluşmuş ise miktarı ile; koşulları oluşmuşsa eksik ve ayıplı işler bedeli alacağının hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçlerine göre miktarı hesaplattırılıp, her iki alacağı toplamının faizsiz olarak davalı yükleniciye mahkeme veznesine 818 sayılı BK'nın 81. (6098 sayılı TBK'nın 97.) maddesi uyarınca depo ettirilmesi, depo edilen paranın karar kesinleştiğinde arsa sahibine ödenmesi koşulu ile (sözleşme hükümleri de dikkate alınarak) tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Davanın 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önce açılmış bulunması karşısında, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın sözkonusu olamayacağı ve hükmün anılan Yasa'nın yürürlüğünden sonra açılacak davalarda söz konusu olabileceği, esasen 448. madde anlamında da dava açılma işleminin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, tamamlanmış işlemden sonra yürürlüğe giren Tarife'ye dayalı olarak gider avansının ödenmesinin istenemeyeceği, masrafa gerek olması halinde dahi HMK'nın 324. maddesi uyarınca sonuca gidilmesi gerektiğinden mahkemece, bu hususların gözardı edilerek dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemi-
Taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlar bölümünde "sözleşme şartlarına uymayan taraf diğer tarafa sözleşme değeri kadar cezai şart ödeyecektir." hükmünün kabul edildiği, hükmedilen bu cezanın BK'nın 158/1. maddesinde düzenlenen ifa yerine geçen seçimlik ceza niteliğinde olduğu, aksi sözleşmede belirtilmedikçe arsa sahibinin, ya borcun ifasını, ya da cezanın ödetilmesini isteyebileceği, cezai şart borçlunun sözleşmedeki edimini, sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmesini sağlamak ve buna zorlamak amacıyla kabul edilmiş bir hukuksal baskı aracı olup, seçimlik veya ifaya eklenen türde cezai şartın kararlaştırılabileceği, tarafların, cezai şartı sözleşmeyle birlikte veya sonradan kararlaştırılabileceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.