Dava dışı kişinin borçludan aldığı taşınmazı yeniden davalı borçluya sattığı, dava dışı bu kişinin davalı üçüncü kişinin eski ortaklarından olduğu, taşınmaz için davalı üçüncü kişinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamasına rağmen, daha sonra bu sözleşmenin feshedildiği, davalı şirketin vekilinin cevap dilekçesinde; davalı borçlunun belediyede memur olmasından dolayı davalı şirkete arsa bulduğu ve karşılığında da komisyon aldığına yönelik beyanları gözetildiğinde davalılar arasında ilişkinin bulunduğu ve tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
Tapu kaydı kapsamına göre, dava konusu parseller üzerine konulan satış vaadi şerhinin 26.02.2007 tarihinde terkin edildiğinin anlaşılması karşısında, davanın konusuz kaldığının kabulü ile Hukuk Genel Kurulunun onama kararının kaldırılması ve yerel mahkemece bu yeni duruma göre karar verilmek üzere direnme kararının salt bu nedenle bozulmasının gerekeceği-
Uyuşmazlık, tüketici davacı ile satıcısı davalı arasındaki mal satışından kaynaklanmakta olup, satıcı davalının kat karşılığı inşaat yaparak satan müteahhit olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 s. Kanun kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesi görülmesi gerektiği-
Davalı şirket adına olan tebligatların yetkilisinin ikametgâh adresine tebliğe çıkarılmasının usule uygun olmadığı- Şirket adına yetkilisinin kızına tebliğ edilerek yapılan tebligatın da usulüne uygun olarak yapılmadığı- Şirketin adresi ticaret sicil müdürlüğünden yeniden sorularak, bildirilecek adresin daha önce tebligat yapılan adresten farklı olup olmadığının denetlenmesi gerektiği-
4077 s. TKHK mad. 30 gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 s. BK’nun bu konudaki 198. maddesinin uygulanacağı, yani, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerektiği- 4077 s. TKHK. mad. 4/4 gereğince, konut satışlarında zamanaşımı süresinin beş yıl olarak öngörüldüğü- Ayıp ağır kusur veya hile ile gizlenmişse, zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağından, açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiği- Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkin olarak, “açık ayıp”, “gizli ayıp” ve “eksik ifa” ayrımının yapılması hüküm oluşturulması açısından önem arzettiği- Mahkemece talep edilen hususların açık ayıp, gizli ayıp, eksik iş ayrımının somutlaştırılması ve 818 s. BK. mad. 198 gereğince, gizli ayıplar yönünden, bu ayıpların kullanım ve mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki tüketicinin ne zaman farkedebileceği ile bağımsız bölümün teslim tarihi ve ihbar tarihi de göz önünde bulundurularak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin, davalı karşı davacı şirketin davanın devamı sırasında terkin edilmekle dava ehliyetini kaybettiği anlaşıldığından bu hususu araştırıp terkin gerçekleşmiş ve davalı-karşı davacı şirket halen ihya edilmemiş ise davalı-karşı davacı şirket hakkındaki tasfiye ve terkin işlemleri iş bu dava sonuçlanıncaya kadar yapılamayacağından, davacı-karşı davalılar vekiline davalı-karşı davacı şirketin ihyasını sağlamak üzere makul ve kesin bir süre verilip ihyasını sağladıktan sonra yargılamaya devam ederek sonucuna uygun bir karar vermekten ibaret olduğu-
Mahkemece yapılacak işin, dosyanın hükme esas raporu veren bilirkişi heyetine tevdi ile asıl davada yüklenicinin taleplerini aşmadan hesaplama yapılmasının istenmesi, arsa sahiplerinin gecikme cezası dışındaki taleplerinin incelenip sözleşme kapsamına göre talep edilip edilemeyeceğinin değerlendirmesi, mahsup talebindeki alacak kalemleri hakkında dava açılması mahsup talebinden vazgeçildiği anlamına geleceğinden asıl ve birleşen davalarda mahsuplaşma yapmadan ayrı ayrı hüküm kurulması ve birleşen davada arsa sahiplerinin vekili bulunmadığı gözetilerek kabul edilen kısım bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesinden ibaret olduğu-
Davacı sahibi olduğu bağımsız bölümlerden birisi açısından davalı kooperatifin farklı statüde ortağı olması, diğeri açısından ise üyesi olmadığı nedenine dayalı olarak sorumlu olmadığı halde fazla ödediğini iddia ettiği miktarın istirdadını talep ettiği; davacının ortak olup olmadığı ve ortaklık statüsünün tespiti bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu davanın, malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmadığı; buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının ve ortaklık statüsünün belirlenmesi istemine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği-
Mahkemece, yüklenici ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmesinin feshi için ............... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava ve ........... Tüketici Mahkemesi'nde açılan tapu iptal ve tescil davası bekletici mesele yapılarak, bu davalar sonuçlandıktan sonra her iki tarafın şahsi hakkından hangisine değer verileceği belirlenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Kamu düzenine ilişkin bu kurallara rağmen eksik harcın yatırılması için gereken işlemler yapılmadan esastan inceleme yapılarak asıl ve birleşen davalarda karar verilmesinin hatalı olduğu- İlke olarak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen bir kişinin sonradan herhangi bir şekilde dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla davaya katılmaları veya davada yer almaları usulen mümkün olmadığı- Mahkemece harcın tamamlanması için hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak dava konusu .... parselin dava tarihindeki değeri tespit ettirilip asıl ve birleşen davalardaki taleplere yönelik harcın tamamlanması için asıl ve birleşen dosya davacılarına süre verilmesi, süresi içinde harç yatırılmaz ise dosyanın işlemden kaldırılması, harç eksikliği tamamlanır ise yargılamaya devam edilerek esastan inceleme yapılması, birleşen dava dosyasında satın alan kişi dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmediğinden bu dosya davacısına satın alana dava açmak ve birleştirmek üzere süre verilmesi ve dava açılıp birleştirilirse işin esasına girerek yargılama yapılıp dava açılmaz ise mevcut hali ile karar verilmesi ve her davada davalı arsa sahipleri hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.