Kesinleşen kadastroya karşı kadastro öncesi sebeplere dayanılarak ancak 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacıların daha önce açtıkları ve HUMK'nın 409/5. maddesi uyarınca "açılmamış sayılmasına" karar verilen davanın, hak düşürücü süreye bir etkisi olmadığı-
11. HD. 16.03.2016 T. E: 2015/15343, K: 2881-
Hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hilenin her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılmasının hiç bir şekle bağlı olmadığı ve aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilebileceği-
Mahkemece, 5841 s. Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hüküm, verildiği tarih itibariyle doğru olduğu düşünülse de, 10.03.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesince bir hükmün iptalinin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, dava halen derdest olduğuna göre iptal hükmü uyarınca davanın değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddine-
Şuf’a davalarında, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek bedeli, satış bedelinden çok fazla olsa dahi, mahkemece şuf’a hakkını kullanan kişiye “satış bedeli, harç ve masrafları” depo etmesi için uygun bir süre verilmesi gerekeceği -
22. HD. 02.10.2018 T. E: 12195, K: 20818-
28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı yasının 1. maddesi ile HMK mad. 20'de yapılan değişiklik çerçevesinde, görevsizlik kararı veren mahkemeye yapılan gönderme talebi süresinde değilse veya taraflarca gönderme talebinde hiç bulunulmamışsa dosya kendisine resen gönderilerek esas numarası alan mahkemenin yapacağı işlemin ne olacağı ve davanın açılmamış sayılması kararını verme görevinin hangi mahkemeye ait olduğu-
İİK.nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının, bir yıllık süre içinde açılmaması halinde, bu nedenle reddine karar verilmesinin zorunlu olduğu, bu davanın, davayı ıslah istemi olmaksızın, alacak (tahsil) davası olarak görülüp karara bağlanmasının, hukuken kabul edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.