Zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan daimi ve geçici iş göremezlik tazminat istemine ilişkin davada, davacılara davadan önce ödenen bedelin yasal faiz güncellemesi yapılmaksızın ödenen miktarın kaza tarihindeki poliçe limitinden indirilmek suretiyle bakiye poliçe limitinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası 07/07/2007 tarihinde gerçekleşmiş olup, dava 07/01/2016 tarihinde ıslah edilmiş ve ıslah dilekçesine karşı davalı taraf süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmuş olup olayda, 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacak olduğundan ve gelişen durumda bulunmadığına göre ıslah edilen kısım yönünden talebin, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Hakimin manevi tazminata ilişkin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği-
"Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı” itirazın her zaman ileri sürülebileceği-
9. HD. 09.07.2018 T. E: 2017/8280, K: 14926-
Zamanaşımı nedeniyle senedin değil «takibin iptaline» karar verilmesi gerektiği—
İş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılar Cevaplarının Özeti: Davalı, davanın reddine-
Uyuşmazlığın somut olayda davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi kapsamına girip girmediği; buradan varılacak sonuca göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplandığı-
Nam-ı Müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırması olup, bu tür işlemlerin İİK mad. 277 ve devamı hükümlerine dayanılarak iptali istenilebileceği- İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya ait olduğu- Davalı borçlu ve dava dışı şahıslar aleyhine alacaklıyı zarara uğratmak kasdı ve mevcudunu eksiltmek suçu sebebi ile açılan ceza davasında, dava konusu gayrımenkulün davalı borçlu tarafından satın alındığına ya da parasının davalı borçlu tarafından ödendiğine dair herhangi bir delil bulunmaması gerekçesiyle beraatine karar verilmesi, davalı borçlunun kira bedeli adı altında bankaya para yatırması sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, taşınmaz bedelinin borçlu tarafından ödendiğinin ve üçüncü kişi adına tescil edildiğinin (nam-ı müstear) davacı tarafından somut deliller ile ispat edilmediği-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-<br /> 

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.