Hükmün usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulü gerekeceği–
Ortaklığın giderilmesi-
«Haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu» hususunun, ihbarnamelerin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde şikâyet yolu ile ileri sürülmesi gerekeceği–
Borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte şikayete konu tebliğ işlemi mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulünün mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, cevap dilekçesinde; savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmesi gerektiği- Delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi; dilekçelerinde belirtikleri delillerin en geç ön inceleme duruşmasında mahkemeye sunulması, başka bir yerden getirtilecek olması halinde delillerin toplanması için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği, yani dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmelerinin mümkün olmadığı- Usulüne uygun tebligata rağmen, yasal süresi içinde davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de bildirmeyen davalının ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi ve ön inceleme duruşmasından sonra da isim ve adreslerini bildirdiği tanıkların dinlenilmesinin mümkün olmadığı-
Ödeme emrinin, dosya içerisinde mevcut tebliğ mazbatasına göre borçluya 05.01.2013 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebliğ mazbatası üzerinde posta dağıtım görevlisi tarafından mühür olarak basılmış 05.01.2013 tarihi olduğu gibi, bizzat elle de 05.01.2013 tarihi yazılarak imzalandığı, her ne kadar elektronik ortamdaki PTT sorgulamasında ödeme emri tebliğ tarihi 07.01.2013 olarak gözüküyorsa da esas olan ödeme emrinin tebligat parçasındaki tarih olduğu, ödeme emrinin borca itiraz eden borçluya 05/01/2013 tarihinde tebliğ edildiğinin, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 11/01/2013 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiğinin görüldüğü, borçlu tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair bir şikayetin de söz konusu olmadığı, o halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Muhatap yerine tebligat alan kişinin «muhatap ile aynı çatı altında oturduğunun» tebliğ mazbatasında belirtilmemiş olmasının, tebligatı usulsüz hale getireceği-
Borçlu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurduğundan mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.