Tebligatın usulsüzlüğü yönündeki şikayeti inceleyen ve yerinde bulan mahkemenin ayrıca borçlunun icra dairesindeki itirazlarının yerinde olup olmadığını değerlendiremeyeceği, bunun “itirazın kaldırılması” aşamasında tartışılacağı-
Haber bırakılan komşunun imzadan imtina edebileceği ancak isimden imtina edemeyeceği için davalı erkeğe dava dilekçesi tebliği usulsüz olduğu- Dava dilekçesinin davalı erkeğe usulüne uygun tebliği ile, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması ve ön inceleme duruşmasına taraflar usulünce davet edilip ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikata geçildiği bildirilip, taraflarca gösterildiği takdirde delillerinin toplanması ve gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Tebligatın usulüne uygun yapılmadığı durumlarda, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin belirlenmesi zorunlu olup, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, karşı tarafça bu tarihin aksinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği; Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1969/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı borçlu tarafından yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına ilişkin olarak icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet istinaf incelemesinde olup kesinleşmediğinden, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin sonucu beklenerek, temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısıyla dava hakkının doğup doğmadığı ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı-
Satış ilanının, vekile tebliğinin gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı-
Satış ilanı tebliğinin, şikayetçinin tebliğ tarihinden önce azlettiği vekile yapıldığı ve bu azlin, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına yeni vekil tarafından tebliğ tarihinden önce bildirildiği anlaşıldığından, tebliğ tarihinde şikayetçinin vekili konumunda olmayan vekile yapılan tebligatın geçerli olmadığı- Mahkemece, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişinin, "tapudaki ilgili" sıfatını haiz olmasına ve dolayısıyla satış ilanı tebliğinin zorunlu bulunmasına rağmen, anılan yasal zorunluluğun yerine getirilmemesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Takip kesinleşmeden alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulamayacağı ve icra müdürlüğü tarafından hacizle ilgili hiçbir işlemin yapılamayacağı-
Davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde davacının daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam etmesinin mümkün olduğu-
12. HD. 02.11.2023 T. E: 5063, K: 7063
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.