«Usulsüz tebliğ»le ilgili istemin, tetkik mercine ‘gecikmiş itiraz’ şeklinde sunulmuş olması halinde de, başvurunun hukukî niteliği hakimce belirleneceğinden (HUMK. 76; şimdi; HMK. 33) istemin «şikayet» olarak incelenip sonuçlandırılması gerekeceği–
- 12. HD. 15.01.2004 T. 23129/241
- 12. HD. 15.09.2003 T. 13682/17615
- 12. HD. 24.06.2003 T. 23856/594
- 12. HD. 10.06.2003 T. 10915/13732
- 12. HD. 02.05.2003 T. 7115/9950
- 12. HD. 17.01.2003 T. 27310/327
- 12. HD. 24.09.2002 T. 17180/18278
- 12. HD. 20.02.2002 T. 3362/3827
- 12. HD. 12.02.2001 T. 1679/2464
- 12. HD. 05.12.2000 T. 18646/19194
- 12. HD. 06.04.2000 T. 4086/5369
Bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin, 7 günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
Gönderilen satış ilanı tebligatında posta memurunun adı soyadı yazmadığından, şirkete gönderilen tebligatın usulsüz olduğu ve bu durumun başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı-
Adrese dayalı kayıt sisteminin gerçek kişiler yönünden olup, tüzel kişiler hakkında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, zira tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Yönetmeliğin 30 ve 31.maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek olmadığı, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
Süresi içinde ibraz olunmayan çekle ilgili olarak davalı (keşideci) ile ciro yoluyla çeke hamil olan davacı arasında temel ilişki bulunmadığından, uyuşmazlığın 6762 s. TTK. mad. 644 hükmü çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerektiği, mahkemece bu yön gözden kaçırılarak "ispat külfetinin davacı hamilde olduğu, davacının açmış olduğu davanın sebepsiz zenginleşme davasının olmadığı, davanın itirazın iptali davası olduğu ve davacının temel borç ilişkisini gösterir belge ve delil sunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tebliğ zarfına "mernis adresi" olması dışında düşülmüş bir şerh bulunmadığından tebligatın usulsüz olduğu-
Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacağı-
Borçlunun icra mahkemesinden talebi, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakimin tarafların talebi ile bağlı olduğu, buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin anılan yasa hükmüne aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.