Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı-
Usulsüz de olsa ödeme emrinin borçluya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra, takip alacaklısı tarafından şikayetçi borçlu ve 3. kişi aleyhine yerel mahkemenin dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında, dava dilekçesinin 25.11.2014 tarihinde borçluya bizzat tebliğ edildiği görüldüğünden, borçlunun bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu-
Genel yetkili mahkemenin, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, TMK. hükümlerine göre belirleneceği- HMK. mad. 7 gereğince; davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği (İİK. mad. 50; HMK. mad. 447/2; HMK. mad. 6 c: 1)-
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda bozma kararında gösterilen yol izlenmemiş, taşınmazın muhtesat ile birlikte satılmasından doğan ek gelir hesaplanmış, bu bedele davacının payı oranlanmış, bulunan miktar da davalılara payları oranında dağıtılmış, her davalının ödemesi gereken bedel bu şekilde hesaplanmış olmasının hatalı olduğu
Mahkemece yapılacak iş, davacıların tümüne usulüne uygun tebligat yapılıp duruşmaya devam edilerek, bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde bir karar verilmesi ve yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı-
Ödeme (icra) emrinin Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun şahsına tebligat yapılmamış olsa dahi, mal beyanında bulunma yükümlülüğünün doğacağı—
HGK. 12.04.2023 T. E: 4-116, K: 326
Tebliğ adresi, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olsa dahi, tebliğe çıkaran mercii tarafından Teb. K.nun 23/8. maddesi gereğince bu hususta bir kaydın evraka yazılmadığı hallerde TK.nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılamayacağı, tebliğ evrakında, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği anlaşıldığından, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüz olduğu- Borçlunun işyeri adresine çıkarılmış olan satış ilanına ilişkin tebligatın, borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan doğrudan "aynı katta oturan babasına" yapılması halinde usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istnen tebligatta, haber bırakılan komşunun ismi yazılmasına rağmen; beyanı alınan komşunun kim olduğunun tespit edilmediği anlaşıldığından, tebligatın usulsüz olduğu- Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmak istenen tebligatta, tebliğ mazbatasına, (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asıldığına ilişkin şerh düşülmediği, bu hali ile nüshanın kapıya asılıp asılmadığının belli olmadığı anlaşıldığından, yapılan tebligatın usulsüz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.