Ödeme (icra) emrinin Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun şahsına tebligat yapılmamış olsa dahi, mal beyanında bulunma yükümlülüğünün doğacağı—
HGK. 12.04.2023 T. E: 4-116, K: 326
Tebliğ adresi, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olsa dahi, tebliğe çıkaran mercii tarafından Teb. K.nun 23/8. maddesi gereğince bu hususta bir kaydın evraka yazılmadığı hallerde TK.nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılamayacağı, tebliğ evrakında, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği anlaşıldığından, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüz olduğu- Borçlunun işyeri adresine çıkarılmış olan satış ilanına ilişkin tebligatın, borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan doğrudan "aynı katta oturan babasına" yapılması halinde usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istnen tebligatta, haber bırakılan komşunun ismi yazılmasına rağmen; beyanı alınan komşunun kim olduğunun tespit edilmediği anlaşıldığından, tebligatın usulsüz olduğu- Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmak istenen tebligatta, tebliğ mazbatasına, (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asıldığına ilişkin şerh düşülmediği, bu hali ile nüshanın kapıya asılıp asılmadığının belli olmadığı anlaşıldığından, yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Mahkemece haberdar olmaya esas sayılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri nazara alındığında usulsüz olduğu zira, tebliğ memuru tarafından borçlunun nerede olduğunun araştırılmadığı, sorulması gereken kişilerden sorulmadığı, muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususunun tespit edilmediği anlaşıldığından, şikayet eden borçlunun, hakkındaki takipten daha evvel haberdar olmuş sayılamayacağı nazara alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Avukat adına çıkartılan tebligatın, muhatap adreste bulunmadığından şerhi verilerek, mahalle muhtarına teslim edilip 2 nolu formülün kapısına yapıştırıldığı ve komşusuna haber verildiği, ancak beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden ve muhtar imza ve mührü alınarak tebliğ işlemleri tamamlanmış olduğundan yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu-
Duruşmayı bildirir tebligatın, istifa eden davacı vekili tarafından yetkilendirilen avukata yapıldığı, duruşmada ise davacılar ve vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşma salonunda hazır olmadıkları gerekçesiyle HMK'nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yetki belgesine dayanak vekalet ilişkisinde vekil tayin edilmiş olan avukatın istifa etmesinin ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini de menfi yönde etkileyeceği, dosyaya vekaletname sunulmak suretiyle davacı tarafın yargılamada yeni bir vekille temsil edildiği de gözetilerek istifa etmiş vekilin yetkilendirdiği avukata yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Takip tarihinde ölü olan borçlu hakkında dava (icra takibi) açılamayacağı hk. İçt. Bir. K.–
Borçluya, satış ilânının; "Emek Mah. Y. S. Cad. No:21/5 Akdağmadeni/Yozgat" adresinde, "muhatap tevziat saatinde adreste bulunmadığından adreste muhatapla birlikte sürekli olarak ikamet eden ehliyetli ve reşit kardeşi ........ imzasına tebliğ edildi." şerhi ile 20.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü, yasal düzenleme ve Yönetmelik hükümleri uyarınca, yapılan tebligat şeklen usulüne uygun olsa da, tebliği alan kişiye, aynı takip dosyasından yapılan 26.06.2015 tarihli satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde; adı geçenin tebliğ adresinin; "Emek Mah. Y. S. Cad. No:19/9 Akdağmadeni/Yozgat" olduğu, dolayısıyla borçlu ile kardeşinin aynı konutta oturmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi gereğince usulsüz olduğu-
Satış ilanının tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu ve bu tarihe göre 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinin ileri sürülmediğine işaret edilmiş ise de; satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle şikayet yapıldığı ve henüz bu şikayetin sonuçlanmadığı şikayetçi tarafça ileri sürüldüğüne göre mahkemece bu dosyanın akıbeti araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.