Borçlu hakkında .......... tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklının .................. TL toplam alacak talep ettiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmadığı, bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesinin zorunlu olduğu-
Borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görüldüğünden; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekeceği-
Borçlu şikayetinde, tebliğ yapılan kişinin kardeşi olmadığını beyan ettiğine göre bu iddianın ve muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-
Mahkemece, şikâyet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre borçluya yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan sıra cetvelinin doğru olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Teb. Kan. mad. 17'ye göre tebliğ edilmeyen gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelenmesine esas olmak üzere gönderilmesi için mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ........... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ............. E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğünün anlaşıldığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun aynı takip dosyasına ilişkin kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetinin varlığı da dikkate alınarak, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
Trafik kazası nedeniyle kazanç ve değer kaybı istemi-
Satış ilanının, önceki ihalenin feshini talep eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, ihalenin feshi hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı-
Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılacağı-Borçlunun geçici olarak o yerde bulunmadığının tespiti halinde, tebligatın o yerde bulunan kişilere yapılması gerekeceği- Tebligat Kanunu’nun 17. ve Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 26. maddesi gereğince, ilgilinin o yerde geçici olarak bulunmadığı hususu tespit edilerek, tebligat mazbatasına şerh edilmesi gerekeceği,bu şerhi içermeyen tebliğin usulsüz yapılmış sayılacağı-İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshine sebep olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.