Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılması gerekeceği, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinden başka adresi bilinmiyor denilerek doğrudan Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılamayacağı-
Şirketlere yapılan satış ilanı tebligatına, tebliğ sırasında şerh edilmeyen "yetkilinin il dışında olduğu" hususunun sonradan mazbataya eklenmesinin tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği-
İpoteğin ‘kesin borç ipoteği’ (anapara ipoteği) olması halinde borçluya ‘limit ipoteği’ için zorunlu olan ve İİK’nun 150/ı maddesinde öngörülen ihtarname gönderilmesine gerek bulunmadığı–
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgelerinin incelenmesinde; "adres kapalı olduğundan komşusu muhatabın işte olduğunu ve akşam döneceğini beyan etmesi üzerine tebligat muhtara tebliğ edildi. İsim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi. 21.12.2009" açıklamasına yer verildiği, tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tespit davalarının görülebilmesi için, güncel hukuki yararın bulunması (HMK. mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerektiği- Tespit davaları eda davalarının öncüsü olduğundan, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığının kabul edileceği- Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetileceği ve hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
"İcra takibinde senet asıllarının icra kasasına alınmadığı"ndan bahisle yapılan şikayetin 7 günlük şikayet süresine bağlı olduğu-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden çalışanına tebligat yapılamayacağı-
Birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz ettiği halde kendisine ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş olan üçüncü kişinin, bu ihbarnamenin iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu–
Davalıya gönderilen dava dilekçesi bu adreste davalı yerine davacıya tebliğ olunmuş; hasma yapılan dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu-
Tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine, yetkilinin bulunmaması halinde ise bulunmama sebebi yazılmak suretiyle orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılması gerektiği; kendisine tebliğ yapılacak memur ve müstahdemin vazife itibariyle o yerde yetkili temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu gibi işler için görevlendirilen kimselerden olması; bu kişilerin de bulunmamaları halinde bulunmadıkları tebliğ mazbatasına yazılarak o yerdeki diğer memur ve müstahdemlerden birine tebliğin yapılacağı; yetkili temsilcinin bulunmama sebebi tutanağa yazılmadığından dava dilekçesinin davalı şirkete yöntemine uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.