Davalı ...'e gösterilen adreste ikamet etmediğinden karar tebliğ edilememiş olup, nüfus kaydında da açık adresi gösterilmediği, bu durumda öncelikle, davalının açık adresinin ilgili konsolosluk tarafından tespitinin istenileceği, bu şekilde, önceki tebligat yapılamayan adresten farklı bir adresin gösterilmesi durumunda yine Tebligat Kanunu'nun 25 ve 25/a maddeleri gereğince muhataba tebligat yapılacağı, yine tebliğin benzer sebeplerle mümkün olmaması halinde 15 K. 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair La Haye Sözleşmesi hükümlerine göre tebligat yapılmasının deneneceği, buna göre de tebligatın yapılamaması halinde ise muhatabın yerleşim yeri adresi olan Metz/Fransa'da yayınlanan, Türkçe gazetede, Türk Konsolosluğu vasıtası ile ilanen tebligat yapılacağı, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 28/son maddesi gereğince, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerinin davalı ... Ö.'ün malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderilip, posta makbuzunun ve tebliğiyle ilgili yapılan tüm işlemlerle ilgili belgelerin dosya içine konulması gerektiği-
Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında “ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği” şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.’nun 61.maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi’nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekeçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekeceği-
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesinin gerekeceği-
İkinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle itirazın geçerli kabul edilmesine ilişkin üçüncü kişi tarafından yapılan şikayetin süresiz yapılabileceği- İcra müdürlüğünün numarasının hatalı yazdığı ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu ve bu haciz ihbarnamesinin tebliği ile itiraz süresinin başlamayacağı ve bu durumda üçüncü kişinin ikinci haciz ihbarnamesine itirazının süresinde olduğu- İkinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesine rağmen, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve aleyhinde haciz istenmesinin de mümkün olmadığı-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin de aynı hukuki sonuçları doğuracağı- Satış kararında, ihale konusu iki taşınmazdan feshi istenilen 11 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak ihalenin 10.40-10.50 saatleri arasında yapılacağına karar verildiği halde, karara aykırı olarak ihalenin 11.00-11.10 saatleri arasında yapılacağı şeklinde satış ilanı düzenlenmesinin de usule uygun olmadığı-
Tebligat yapılan adresin borçlu şirketin "merkez adresi" olmadığı, takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinde alacaklı şirket adresi olarak gösterilen adrese borçlu adına tebligat yapıldığı anlaşıldığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İhale edilen miktarın ihale bedelinin muhammen bedelin % 50'si ile bu taşınmaza isabet eden satış masraflarını karşıladığı görüldüğünden, borçlu ....... Ltd. Şti. yönünden bu taşınmaza ilişkin ihalenin feshi isteminin de reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Şikayetçilere yapılan satış ilanı tebliğ işlemleri usulüne uygun olduğu halde ayrıca ilgililere tebliği gerekmeyen .............. tarihli düzeltme ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu gerekçesi ile bu iki şikayetçi yönünden ............. tarihli ihalelerin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde de bulunduğu gözetilerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin incelenip, şikayet yerinde görülerek tebligat tarihinin düzeltilmesi ve buna göre başvurunun süresinde bulunması halinde, işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, mahkemece tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığı usulünce araştırılmaksızın, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilemeyeceği-
Borçluların icra mahkemesine başvurularının, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.