Termik santralinin çevreye verdiği zarar nedeniyle haksız fiilden doğan zararın tazmini istemine ilişkin davada, dava konusu parseller üzerinde yapılan ve verim azalmasına dayalı zarar olduğunu bildiren bilirkişi raporu ile emsal nitelikte bulunan dosyaya ibraz edilen delil tespiti dosyasında verilmiş bulunan bilirkişi raporu arasında açık bir çelişki bulunduğundan, mahkemece, öncelikle dosyaya bölgedeki hakim rüzgarları gösterir meteorolojik bulguların kazandırılması, dava konusu taşınmazların bulunduğu köylerin santrale uzaklıkları ve santrale göre konumlarının belirlenmesi gerektiği- Davalının savunmasında santralin A ünitesinin %20, B ünitesinin %20-25 kapasitede çalıştığı beyan edildiğinden, resmi makamlardan santralin çalışma kapasitesinin ve zamanının sorulması, sonrasında davalı tarafça ibraz edilen bilirkişi raporlarında her bir parselde ekili ürünün fotoğraflandığı bildirildiğinden, söz konusu fotoğrafların tümü ve varsa hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından çekilmiş fotoğrafların da taraflardan istenmesi, termik santrallerin etkisinin matematiksel olarak hangi alana kadar yayılabileceği, santralin çalışma kapasitesi ve hakim rüzgar yönünün bu duruma etki edip etmeyeceğinin de bilirkişi heyetinden sorulması gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Bilirkişi raporu hazırlanırken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenlerin bilimsel verilere uygun olarak gösterilmek zorunda olduğu, bilirkişi raporunun aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerekeceği, ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabileceği-
Yetki itirazının da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davasına bakan mahkemece görevsizlik kararı verildiği halde, yetki hususu da incelenerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
4. HD. 24.05.2023 T. E: 2022/2622, K: 6940
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir... Muris muvazaasından söz edebilmek için öncelikle mirasbırakanın, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak doğrultusunda açıklamak suretiyle devretme iradesinin bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Dava konusu taşınmazların davalıya temlik edildiği tarih itibariyle mirasbırakanın ehliyetli olmadığı, iradi bir işlem olan muris muvazaasına dayalı bir devir yapılmadığı, bir başka ifade ile ehliyetsiz olduğu belirlenen mirasbırakanın iradesinden söz edilemeyeceği ve temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Dava dilekçesinde muris muvazaası yanında ehliyetsizlik iddiasına dayanıldığı ve ön inceleme duruşmasında hukuki nitelendirmenin buna göre yapıldığı kabul edilse dahi, davacıların miras paylarına hasren dava açtıkları, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, davacılar dışında başkaca mirasçının da bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olup, mirasbırakana tebaan kayıt maliki üçüncü kişiye karşı ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
3. HD. 12.09.2018 T. E: 2016/21418, K: 8458-
Eser sözleşmesinin ayıplı ve eksik ifası nedeniyle tazminat istemi-
Önceki gerekçeye ilâveten somut olayda  her iki davalı şirketin yetkilisi olan şahsın davacı alacaklıya gönderdiği elektronik postada, bozulan karar gerekçesinde açıklandığı üzere davalı ............. Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.'nin davacıya olan borcunu diğer davalı ........İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş.'nin davacı şirketten olan alacaklarından ödenmesini kabul ettiği, bu beyanın  diğer davalı ...... İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş. tarafından borcun üstlenilmesi mahiyetinde olduğu, asıl davada davacı şirketin bu talebi kabul ettiğinin dosya kapsamıyla anlaşıldığı, davalı- birleşen dosyada davacı  ......... İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş.'nin, davalı ........ Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.'nin borcunu üstlendiği, üstlenmenin borca katılma şeklinde yorumlanması gerektiği, bu nedenle asıl davanın davacısına karşı her iki davalının birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.