Birlik görevlerini yerine getirmekten kaçınan davacı koca, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu bulunduğundan kadının yoksulluk nafakası ve maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ziynetlerin kocası tarafından araba alınmak üzere bozdurulduğunu iddia etmiş bu iddiası da tanık anlatımı ve kocanın kısmi kabul beyanı ile kanıtlanmış olduğundan davacının ziynetlere ilişkin iddiasını usulünce ispatlamış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Açık bir onama bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazlarının Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
Davalının 11 kişilik tanık listesi verdiği 25.11.2014 havale tarihli dilekçesinde ismini belirttiği bu tanıklar içinden 5 kişinin dinlenmesini talep ettiği belirtilen 5 tanıktan 2 tanesinin diğer tanıklardan da 1 tanesinin dinlendiği, 12.02.2015 tarihli duruşmada kalan tanıklarının dinlenmesini de talep ettiği ancak mahkemece kalan tanıkların dinlenmediğinin anlaşıldığı, HMK.'nun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak dinlenmeyen diğer tanıkların da beyanı tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı yanın iddiasını kanıtlama hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde tanıklarının bir kısmının dinlenilmeden, eksik incelemeyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği-
Kadının eşine hakaret ettiği, buna karşılık davalı-karşı davacı erkeğin de eşine şiddet uyguladığı, eşini tehdit ettiği, bağımsız bir konut temin etmediği anlaşıldığından, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği; davacı karşı-davalı kadının da kusuru gerçekleştiğine göre, boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olup, TMK. mad. 174/1-2 koşulları oluştuğundan, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise, diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilip değiştirilemeyeceğinden (HMK. md. 141/1), tahkikat duruşmasında tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamının talebi ile iddianın genişletilmesinin mümkün olmadığı-
Re'sen yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, davalının yoksulluk nafakasına ilişkin bir talebi bulunmadığı-
Ziynetlerin bir kısmının davacı-davalı koca yanında olduğunun, bir kısmının ise satıldığının davacı-davalı koca tarafından kabul edildiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, öte yandan davalı-davacı kadının son olayda şiddet gördüğünün ve tarafların bu olay üzerine ayrıldıklarının anlaşıldığı, o halde mahkemece dava konusu ziynetlerin dava tarihi itibarıyla değerinin tespiti için hüküm vermeye uygun şekilde yeniden bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre davanın tamamen kabulünün gerekeceği-
2. HD. 14.05.2018 T. E: 1252, K: 6078-
Hüküm altına alınan manevi tazminat için hükmün kesinleştiği tarih yerine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- Sürekli ve düzenli geliri bulunan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyecek olan davacı-davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası kararının isabetsiz oluğu-
Karşılıklı Boşanma
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.