İlk derece mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 07.10.2021 T. E: 5029, K: 6982-
«Yoksulluk nafakasının arttırılması»na ilişkin davaların, davalının ikametgahı mahkemesinde görüleceği–
3. HD. 18.01.2016 T. E: 2015/16724, K: 186-
Davalının boşanmaya neden olaylarda kusursuz olduğu gibi, boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceği de kanıtlandığından Türk Medeni Kanununun 175.maddesi şartları davalı lehine gerçekleşmiş olup davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekeceği-
Kadının, başka bir kişiyle duygusal ilişki içinde olduğu sabit ise ve erkeğin akrabasının, kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine erkeğin sessiz kaldığı görülüyorsa kadının daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Erkek, her ne kadar akrabasının kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine sessiz kalmış, bu durumda kadını savunmamışsa da kadının başka kimse ile duygusal ilişki içerisinde olmasının erkeğin haklarına saldırı olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminatının az olduğu-
Boşanma davası devam ederken kesinleşen yabancı mahkeme boşanma kararının, tanıma kararı ile kesinleştiği andan itibaren kesin hüküm ifade edeceği; tedbir nafakasına ise boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince hükmolunabileceği; evliliğin sona ermesinden sonra tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği; tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları dikkate alınarak, davacı yararına dava tarihinden bu tarihe kadar geçerli olacak şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı-davalı kocanın kadına karşı eylemleri sebebiyle kusurlu olduğu kabul edildiğine göre davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu- Davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu--
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için öncelikle, istek sahibinin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin gerçekleşmesinin gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.