Koca ile karısı arasında «karısının boşanmayı kabul etmesi halinde, karısının evlenmesine, eğer evlenmezse ölünceye kadar ayda ....... lira yoksulluk nafakası ödenmesi» konusunda yapılan ve mahkemece tasdik edilen (MK. 150) anlaşmanın geçerli olacağı–
Boşanmaya neden olan olaylarda arkadaşlarını sürekli ortak konuta getirip içki içen davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu; her hangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasının takdiri gerektiği-
Eşit kusurlu olan taraflardan Sürekli işi ve geliri olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı kocanın, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadına ilgi göstermediği, davacı kadının ise ilk evliliğinden olan çocuklarının, davalı kocaya yönelik olumsuz davranışlarına sessiz kalması durumu karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı kocanın kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu ve davacı kadının tazminat taleplerinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece, davacının talebi açıklattırılmadan boşanma sırasında hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak değerlendirilip kaldırılması fahiş hata olup usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davacı kadının bir Limited Şirketin % 33.33, bir Limited Şirketin % 12.50 ve bir Anonim Şirketin ise % 10 oranında ortağı olduğu, 2006 model Audi A-4 marka aracının bulunduğu anlaşıldığından davacı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceğinin kabul edilemeyeceği-
3. HD. 28.11.2016 T. E: 9025, K: 13464-
3. HD. 26.01.2017 T. E: 2016/10455, K: 707-
Erkeğin boşanma davasında verilen hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bozma sonrası verilen kararda kadının konusuz kalan boşanma davası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde kadının davası hakkında yeniden boşanma hükmü kurulmasının ve kabulüne karar verilip temyiz edilmeyerek kesinleşen erkeğin boşanma davası hakkında reddine karar verilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Daha fazla kusurlu eş yararına tazminat ve yoksulluk nafakası verilemeyeceği- Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.