Davalının, başka biriyle karı-koca gibi fiilen yaşadığının anlaşılması üzerine; davalının zina eyleminin gerçekleşeceği-
Yerel mahkemece maddi ve manevi tazminat yönünden bozma ilamına uyulduğu ancak nafaka yönünden önceki kararında direndiğini açıklamakla birlikte, bozma ilamından sonra yapılan keşif ile davalı adına kayıtlı dükkanın değeri ve kira gelirini belirlediği ve bu miktarların göz önünde tutularak direnme kararı verildiği; direnme hükmü sırasında yeni belirlenen değerler dikkate alındığına göre nafaka yönünden direnme kararının değil yeni bir hükmün söz konusu olduğu-
Yoksulluk nafakası karara bağlandıktan ve kesinleştikten sonra , yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılması (kaldırılması) davasında yeniden kusur araştırması yapılamayıp; artık yoksulluk nafakasının sona erme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin (TMK.nun 176.mad.) incelenmesinin gerekeceği-
2. HD. 21.10.2021 T. E: 5324, K: 7532-
Davacının TMK 166. maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davasının, davalı istemi kabul etmediğinden çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü ve bu davada davacı yanca yoksulluk nafakası talebinde bulunulduğu, anlaşmalı boşanma davasında talep edilmeyip, çekişmeli boşanma davasında talep edilen nafakanın kabulü ile davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin işlemlerin uygulanacağı-
Belirli bir süre ile sınırlı olarak hükmedilen (ve bu şekilde kesinleşen) yoksulluk nafakasının bu süre dolduktan sonra tekrar dava konusu yapılamayacağı–
Davalı kadının tekstil işinde çalıştığı düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığı, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları davalı yararına gerçekleşmediği, bu nedenle yoksulluk nafakası talebinin kabul edilemeyeceği-
Feragat nedeniyle kocadan kaynaklanan bir kusurlu davranıştan bahsedilemez ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadın tamamen kusurlu olduğundan davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kadının ekonomik ve sosyal durum araştırmasında ev hanımı olduğu ve gelirinin bulunmadığının belirtildiği, oysa yargılama aşamasında davacı tarafından sunulan iş yeri adres bilgisinde davalı kadının otelde temizlik görevlisi olarak çalıştığının anlaşıldığı, bu nedenle mahkemece davalı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağının araştırılarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.