Erkek eşin evi terk ederek evlilik birliğini devam ettirmek istemediği, başka kadınlarla yaşayarak sadakatsiz davrandığı, kadını ve çocuğu evden gönderdiği, buna karşılık kadın eşin ise; ortak eşyaları sattığı ve tartışma sırasında eşine hakaret ettiği, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında tarafların kusurlarının birbirine denk olduğundan bahisle, eşit kusurlu sayılamayacakları, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin, kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası hakkında, infazda kuşku ve çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermekten ibaret olduğu-
Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesinin, “şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını” takdir edeceği, duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde, ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırıp, gelmeseler bile gereken kararı vereceği-
Babanın nüfusuna tescil edilen evlilik dışı çocuk için, velayet dü-zenlenmesi yapılıp, kendisine velayet verilmeyen taraf aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği–
Boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru ise de; boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Önceki nafakanın takdir edildiği tarihten bu artırım davası tarihi arasında iki yıldan fazla bir süre geçmiş olup, bu süre içerisinde müşterek çocuğun yaşı ihtiyaçları, eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın da alım gücü en azından enflasyon oranında değer kaybına uğradığından nafakanın en azından ÜFE artışı oranında artırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 21.09.2016 T. E: 7769, K: 11118-
Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere iştirak nafakası takdiri gerekirken, karar tarihinden geçerli olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Memur emeklisi olan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kişisel ilişkinin değiştirilmesine dair talebinin kabulüne karar verilen, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.